Uzun zamandır okumayı planlandığm kitabı sonunda okuma fırsatı buldum ve harika. Kitabında fakirlikten dolayı üniversiteyi bırakan bir gencin hayatını ele almış fakirliğin vermiş olduğu duyguyla zengin tefeci bir kadını öldürüyor ve içinde dayanılmaz bir suçluluk duygusu oluşuyor. Tefeciden çaldığı hiç bir şeye elini sürmeden saklıyor. bunun üzerine hastalanıyor üzerindeki şüphelerle yaşamına devam etmeye çalışsada sonunda gidip teslim oluyor. Elindeki son parayla Sonya'ya babasının cenazesi için yardımda bulunuyor ve tanışıyorlar. Kudüse girdiğinde Sonya onu hiç yanlız bırakmıyor ve Sonya'ya aşık olduğunu hissediyor. . . Kendi kendine şöyle diyordu: " yeter ki, bu zorlukların karşısında bütün irademi ve aklımı koruyayım, sırası gelince de bu irade ve aklım sayesinde hiçbir ayrıntıyı kaçırmadan tüm güçlükleri yenerim." . . İnanır mısınız: istedikleri tek şey kişisizleşmek ve bundan büyük bir haz duyuyorlar! Kendi kişiliklerinden uzaklaşmak, elden geldiğince kendilerine benzememek: işte onlara göre en büyük ilerleme budur! En azından uydurdukları yalanlar bile kendilerine ait olsaydı... . . Belki de günlük yaşantımızda herkesin ve hepimizin uygulamaya zorunlu olduğumuz kimi toplumsal geleneklerbe törenlerde, bir çok yoksul insanın yalnızca "başkalarından geri kalmamak" ve o başkaları tarafından "ayıplanmamak" düşüncesiyle, son gücünü, harcayarak biriktirdikleri son kopeykalarını harcamaya iten o yoksullara özgü gurur, hepsinden de çok etkili olmuştur. . . Herkesin akıllı olmasını beklersem daha çok sürecek.. Hem böyle bir şey hiç bir zaman olmayacak, insanlar değişmeyecek...

Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Atlantis Yayınları · 2015160,2bin okunma

·

13 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hatice kılboz tanınmış