Gönderi

Tarih boyunca Türkü zaferden zafere koşturan, O'na tükenmez bir kudret veren dini ve milli seciyesini yıkmak isteyen düşmanlarımızın, sinsi ve kurnazca yürütülen propagandalarına aldanan zevk düşkünü şekilperestler, inkılapları böylece dejenere ediyorlardı. Onlarca garplılaşmak, garbın nesi varsa hepsini toptan almak demekti. Bu yolda icap ederse bütün tarihi gelenekleri ve manevi değerleri bertaraf etmek, onlar için bir vatanperverlik numunesi sayılıyordu. Yine onların nazarında en büyük engel İslam dini idi. Çünkü bu din garbın fuhuşuna, kumarına, ayyaşlılığına ve insanların kötü yollara sürükleyen hareketlerine karşıydı. Tanzimat idarecileri bu dinin ilmi ve medeniyeti teşvik eden hususlarından istifade etmeyi beceremediler, hatta din aleyhtarlığı yapan neşriyata müsamaha dahi göstererek halkın itimadını kaybettiler ve bu sebeple muvaffak olamadılar.
Sayfa 19
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.