Item: Şairin Romanı
Author: Gül Süm

Gül Süm

@ggulsumse·

17 Haziran 2020 17:58

592 syf.

· Kitabı okudu

Puan vermedi

Kitabın başlangıcında yoğun betimlemeler öncelikle okuduğunuzu anlamamanıza sebep olmaktadır. Kitabin sayfalari ilerledikçe konuları anlamaya başlıyorsunuz .Öncelikli olarak Bendag isimli eski bir şairin 50 yil once kacip gitmesi sonucu 100 yaşında olarak uzun bir deniz yolculuğu sonrasi yaşadığı yere gelişi anlatılıyor .Cok eskilerden bilinen bir şair olduğu için öncelikle tanınmamayı istemektedir, şairlerin çıktıgı bir tepede bi kadına (Ulasangeyma)ismini söylediğinde o şiirleri yazan adam olduğunu hatırladıgini heyecanlanarak soyler. Siir dinletilerinin olduğu , şairlerin toplandığı yerleri tarif eder ve kimliğinin gizli tutulması sözünü verir. Bendag eski yıllarda kaldığı bir hana gider ve oradaki otelde kalmaya başlar .Bu sürede şiir serüvenleri anlatılır , anakarayı kimliği gizli olarak anılarıyla keşfetmeye devam eder. Aynı zamanda başka bir şair olan mottahın şiir serüvenini okuyorsunuz. Mottah kendini 20 yıl eve kapatmış bir şairdir.birbirleriyle aynı şeyleri yapan ikizler ile tanıştırılır. 2 çift ikiz doktorların tavsiyesiyle de tehlikeli olmaması için her ikisinde ayrılarak Zeey ve Tagan Mottah ile bir yolculuğa çıkarlar ..Bu yolculuk çok esrarengiz olacaktır, şiirsel sırlar, mottahın anıları ile birleşerek anlatılıyor. Bir kuyunun sırrı anlatılırken etkilenmiştim .”şair olmak isteyen ve şiir yazanlar önce şiirlerini bu kuyuya okurmuş, eğer kuyudan kendi seslerini duyarlarsa şiirin kabul edildiğine işaretmiş, başka sesler duyuyorsan henüz şair olamadığına işaretmiş” bir de bu kuyu için sıra beklerken ,kişinin şiirinin kabul edilip edilmediğini kimse anlamasın diye boşluk bırakarak hassasiyetle beklenirmiş “.. gittikleri yerlerde bu çocuklara çok şey öğretir mottah..şiir toplantılarına katılırlar.. Daha sonra yine arada bendag ın ,dehamar ile karşılaşma hikayesi anlatiliyor ,dehamar öldürülmeye çalışılan şairdir(kimliğini gizleyen). Gamenn ise ;araştırmacı polis olarak şairleri öldüren katili yakalamak için bir yolculuğa çıkar , yolculuk esnasında yanında hep biri olacaktır , uğradığı yerlerde ilginç toplantılara katılıp bilgi toplamaktadir.Şair Ümma ve güzelliğiyle ön planda Lelau ile ara ara sohbetleri olur .Lelau güvercin hikayesini anlatır. Daha sonra bir oyuna katılır, oyunda birden katilin orada olduğu hissine kapılır,ürker. Daha sonra rüya terbiyecilerine gider. Orada elindeki tüm kimlikleri araştırarak bir şey bulabileceğini ümit eder. Ruya terbiyecisi olarak yetişmek isteyen öğrencilerin kitaplarını ,neler yaptıklarını araştırır.. Agabu ise ;orduevi komutanının oğludur , babasının gaddar yönünü fazlasıyla kendisi de almıştır ,ancak kendi olmak istemektedir, bu sebeple şiire yönelip şiir yazmak istemiştir , zamanla yazdığı şiirlerin hep en iyi kendisi olmak istediği için daha iyi şiir yazan öncelikle bir askeri öldürtmüş olup sonra mottah a şiir gönderip kendini beğendirebilmek için yıllarca çalışan serhenasın ismini duymuştur , serhenas çok güzel şiir yazmaktadır ,agabu korkmuştur , onun bu kadar güzel şiir yazmasını kabullenmemiş, mottaha şiirlerini göndermesi için daha zaman olduğunu söyleyerek onun başarısını ertelemektedir, serhenası da öldürtmüş ve yillarca yazdığı şiirleri kendi yazmış gibi yayınlamış ve saklamıştır. Daha sonra kadınlara pek değer vermemesine rağmen bir kadından etkilenip evleniyor agabu.aradan geçen yillar sonra serhenas’in sayesinde kazandığı ün şiirlerin azalmasıyla dikkat çekmeye başlıyor .Karisi da şiir yazamamasını farketmektedir.Agabu başka bir kiza aşık oluyor ve Zeherya bunu araştırıp kızı gençliğine benzetiyor. Agabunun sakladığı kutunun içindekileri görebilmek için ona zehir veriyor, içinde kendi el yazısı olmayan şiirlerini bulup araştırmaya başlıyor ve Serhenasa ait olduğunu buluyor. Daha sonra gizli bir şekilde mottah I bulup ona her şeyi anlatiyor, evine döndüğünde agabu onu karsiliyor, başka biri olarak iyi niyetli görünerek zeherya sudan korktuğu için onu gölün ortasına götürerek tuzak kurdu ve şiirlerin nerede olduğunu işkence ederek en sonunda da onu öldürerek öğreniyor.. Bu sıralarda adı geçen tüm şairlerin odregentteki şenliğe hazırlandığı kitapta ara ara bahsediliyor.Bendag adını gizleyerek yoluna devam ederken,mottah ve çocuklar, ulsangeyma, dehemar vs. hepsi o güne hazırlanmaktadırlar.mottah o gece şiirlerin serhenasa ait olduğunu açıklayacaktır .Agabu mottah ve çocukları vahşice öldürttü. Kitabın sonuna doğru olaylar sadece katilin bulunmasına odaklandı , rüyalarda yaşanılan başka biri olarak başka rüyalara girmek, kendi olduğunu bilmemek gibi başka dünyalara giriyorsunuz.. Gammen’in Kim oldugu, katilin Kim oldugu, Agabu, Bendag , sorusturmanin nerede sonlandigini heyecanla okudum , bu heyecani yaziya dokmeyecegim.. okunmasi ,okunarak yasanmasi gereken Sairlerin Romani’dir cunku.. Bir kac alinti ekleyecegim; *Ne tuhaf, insanoglunun yasamda en gec kesfettigi sey simdiki zamandi. Insan icinde yasadigi ani derinlestirmeyi zamanla, yani zamani azaldikca ogreniyordu. *Bazi insanlar yasadiklari bir deneyim sonucu bir kerede buyur ve ondan sonra bir daha buyumezler. *Genc yasta fazla akil bazen insanin yolunu erken kapatir. Yasanmislik fazlasi mi gormusluk fazlasi mi bilmiyorum. *Iyi sanatin, iyi siirin bir yardimi da buydu insana, sizi sahip olamadiginiz zamanlara tasirdi, yalniz gecmise degil ,gelecege de.. *Mottah ,yasami boyunca bilginin, erdemin ardina dusmus, guzellige deger veren ve ondan tat almayi bilen biri olarak yuksek duvarlar arasinda saf bir yasanti yasamak istemisti.. *Karsinizdakinin “ihtiyaci” oldugunuzu anlamak sevginin baslangicidir. *Basiniza bir sey geldiginde hemen uyuyun cocuklar, goreceksiniz ,uykunuzda sikintiniz hafiflemis olur, sorununuz her ne ise ustesinden gelebilecek gucu bagislamistir size.. *Meselelerin cozumune harcadigin dikkatten cok daha fazlasini kendi aklinin sana kurabilecegi tuzaklardan korunmak konusunda harcayabilirsin.Zekanin sahibine yuk olmaz a basladigi bu cesit durumlara dikkat et derim.. *cok gezen mi bilir, cok okuyan mi?en iyisi okuyarak gezmektir. *Gunes herkese dogar ama ,herkes eriyen kardan ayni dersleri cikarmaz.. *Nazik bir kalp,comert bir ruh yasarken kullanilan bolca sihir demektir. *Bilirsin, insan hakikatlerinin gelenegi vardir, faydasiz hatiralar vardir, zamanin comertligi vardir. *Ustelik ne yazik ki o kendi sigligini ,yasama Özgü yalinlik, sadelik, dogallik saniyordu. *Insanin her zaman kendisine yon verecek bir ic sesi olmalidir. Guclu degerler sisteminden kaynaklanan ic ses ,insanin davranislari zamanla degisse de mizacinin degismesine izin vermez, onu hep dik ve saglam tutar. *Sadece erdem sahibi olmak yetmez ,erdeminde ustalasmak gerekir. *insanin zamani telassiz anlarda kesfettigini coktandir anlamisti. Gurultulerin, kaygilarin, kosturmalarin olmadigi anlardi asil hayat.. *Bizim yanilgimiz tum evreni aklimiza sigdirmaya calismamiz bence.Aklimizla aciklayabildiklerimizin tum evreni anlamaya yetecegini saniyoruz. *Guc,guzellik ve akil sanilanin tersine insani yalnizlastirirdi. *Guven kazanilan bir sey degil, insa edilen bir seydir.. *Siradanlik urkutucudur, buyuk canavarlar orada saklanir. *Insanin kaderi “karakteri”dir. *Kendi boslugunuzla yuzlesmeden, varliginizi dolduramazsiniz. *Az olun, ama hakiki olun. *Yasam bilinmezlikleriyle, hesaplanamazligiyla,ele gecirilmez yanlariyla guzeldi. *bazen bir seyi gormek icin harcadigimiz dikkat o seyi sahiden gormemizi engeller.

Şairin RomanıMurathan Mungan · Metis Yayıncılık · 20211,578 okunma

87 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gül Süm