Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

408 syf.
·
Puan vermedi
·
23 saatte okudu
Uğultulu tepeler hastalıklı bir aşk, tutku ve intikamın iç içe oluduğu ürkütücü bir konuya sahip. Tam da kitabın adı gibi fırtınalı bir gecede nasıl üperiyorsak olanları okudukçada diken diken oluyoruz. Kitabın yazıldığı Victoria döneminin baskıcı tutumunda aşk bir günahkarlık olarak görülüp evlilikler aşk ve tutkudan uzak sadece sınıfsal yapıyı pekiştirmek uğruna kuruluyor. Aşk, cinsellik, romantik duygular tam anlamıyla koca bir tabu olarak karşımızda dururken bu kitap bize tutkulu bir aşk romanı, en büyük günahların ifşası olarak sunuluyor. Sokakta donmak üzere bulup eve aldıkları çocuğu herkes hor görürken bir tek Catherine yakınlık gösteriyor. Yıllar geçtikçe bu iki çocuk birbirine aşık oluyor. Ancak fakir bir evlatlıkla zengin soylu bir kızın evlenmesi o dönemlerde hatta bu dönemlerde bile hala küçük düşürücü olarak görülüyor. Bu iki aşık toplumsal baskılar, sınıf farklıkları yüzünden kavuşamıyor. Healtchlif'in öfkesi, nefreti aşkın yerini intikam ateşiyle dolduran hikayesi gerçekten üzücüydü. Catherine'nin tek bir kötü sözünü duyup ömrü boyunca hırsından yanıp tutşan ne kendinde ne çevresinde huzur bırakmayan bir adam Heatcliff. Yaptıklarından ne zaman pişman olacak, hatasını anlayıp duracak diye bekledim durdum. Fırtınanın büyük bir hışımla duvaları dövmesi gibi Heatclif te kiniyle öfkesiyle vuruyor insanlara, hışmı durmak bilmiyor. Bu kitapta aşkın bambaşka bir boyutu hastalıklı yüzü irdelenmiş. İnsan sevdiğinin ne olursa olsun mutluluğunu ister ve kendiside yeniden mutluluğu bulmak için çabalamalı. Baskalarının mutsuzluğu üzerine kurulu bir hayatın temelleri ne kadar sağlam olabilir ki? Hırs ve intikam ateşiyle sürdürülen bir yaşam bu ateş söndüğünde ne anlam ifade eder? Kitapta dikkatimi çeken bu öfkenin sadece onu bırakıp giden kadına olmadığıydı. Aslında onun gerçek öfkesi onların kavuşmasına izin vermeyen toplumsal düzeneydi. Herkesten farklı (çingene, evlatlık) olduğunu onun yüzüne vuran sınıfsal yapıya ve bu düzenin koruyuculuğunu yapan insanlaraydı. Hetcalifte bir çok intikam alarak kendinin onlardan farksız olduğunu ispatlamak istedi. Catherine'nin yeğenini doğuştan soylu olan bir çocuğu yabanı soysuz bir hayvan gibi yetiştirerek onlara saygınlığın, nezaketin doğuştan gelmediğini gösterdi. Kitapta onu soysuzlukla aşağilayıp kendini soylu gören insanlardan tek tek intikam alarak onları isimlerine hiç yakışmayan bir soysuz olarak bıraktı. Bir insanın doğuştan getirdiği özellikleriyle aşağılamanın, kriterlere göre sınıflandırmanın açtığı yaralara, iyi bir çocuk olan Heatcliff'in nasıl korkunç bir kötülüge yenildiğine adım adım şahit oluyoruz.
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Can Yayınları · 202142,4bin okunma
·
11 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.