Gönderi

Defterini dürmek deyimi Yavuz'un tutturduğu bu kayıtlardan geliyor.
Belinden yukarısı aşağısından hayli uzun olduğundan tahtına oturduğunda büsbütün heybetli görünen Selim Sultan'ın hayali canlandı zihninde ve aklına o an takılan şeyi öğrenmek istedi: "Hakkı Emmi," diye sordu; "Padişah neden Edirne'de çok kaldı?" Hakkı Efendi gülümseyerek Rüstem'in sırtını sıvazladı: "Size merak etmemeyi öğrettik, ama adam olmak için meraklanmak gerek," dedi. "Aferin sana!" Sonra ağır ağır anlatmaya başladı: Padişah görünüşte, tebrike gelen elçileri kabul etmek için Edirne'ye gelmişti. Ama muradı başkaydı; şehzadeliğinden beri Şah İsmail'i tepelemeyi aklına iyice koymuştu. Sefere çıkmadan önce de, Anadolu'daki Şiiler'i yok etmeye karar verdi. Memlekete adamlar salıp yediden yetmişe ne kadar Şii varsa hepsini defterlere geçirtti. Derler ki, bunlar kırk bin kişiymiş. Padişah Edirne'deyken, işte bu defterlere yazılanlar kılıçtan geçiriliyordu. Görevlilere kelle başına akçe verildiğinden, katledilen insan sayısı kırk binin üstündeymiş. Katliam tamam olunca İran seferine çıktı."
·
4 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.