Gönderi

472 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 11 days
Öncelikle en başta söylemeliyim ki sıfır beklentiyle okumuş olmama rağmen pek beğendiğimi söyleyemem. Orhan Pamuk'un en sevdiğim kitabı açık ara Masumiyet Müzesi Gelelim Benim Adım Kırmızı kitabına. 1591 yılında İstanbul'da geçen roman bize dokuz günü anlatıyor sadece. İçerisindeki her karakterin kendini anlattığı bir kitap ama aynı zamanda resimler, ölüler ve eşyalar da bize kendini anlatıyor. Kitapta padişahın emri ile gizlice Enişte beye yaptırılan kitabın nakkaşlarından biri öldürülünce olaylar başlıyor. Romanda bolca nakkaş sanatına, o dönemdeki üslup ve imza tartışmalarına, yine o dönemdeki resim sanatının unutulmuş yanlarına ve Frenk etkisi taşıyan resimler üzerine bol bol bol boooooooool okuyoruz. Okuyoruz ve bitmiyor. Bitmiyor ve okumaya devam ediyoruz..Şöyle ki kitabın başlarında bu konularda bilgiler verilmesi güzeldi fakat kitabın sonuna kadar aynı şeylerin tartışılıp durması beni biraz sıktı bir de üzerine konudan alakasız bir şekilde sürekli argo kelimeler konulması aşırı gereksiz olmuş onlar olmadan da anlatılmak istenen anlatılırdı. Bunun yanında kitapta aşkı için cinayeti çözmeye çalışan bir Kara bey var ki en büyük hatayı aşık olarak yapmış. Şöyle bir bilgi de eklemek istiyorum 1998 yılında yayımlanan Benim Adım Kırmızı 24 dile çevrildi ve 2003 yılında İrlanda'nın ünlü International IMPAC Dublin Literary Award ödülünü kazandı.
Benim Adım Kırmızı
Benim Adım KırmızıOrhan Pamuk · İletişim Yayınları · 201216.4k okunma
·
4 views
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.