Damarındaki asil kanın kudreti ile kölelikten hakkı olan krallığa uzanan Olaf Trigvisson'un hikayesi. Olaylar güzel kurgulanmış, anlatım akıcı lakin 200. Sayfadan sonra ağırlıklı olarak Hıristiyanlık dininin yüceliğinden bahsediliyor. Oraları biraz sıkıcı olmuş. Genel olarak kitabı beğendim ve okumaya değer olduğunu düşünüyorum.
"bir daha asla tanımadığım birisine karşı kendimi bu kadar deşifre etmemeliyim"