KUTSAL OLAN AİLE DEĞİL İNSANDIR
Allah’ın koyduğu sınırları aşar, onları yetersiz görür ve aşırılık yaparsanız (yani fıtratı zorlarsanız) iyi bir iş yapmış olmazsınız, zulmetmiş olursunuz.
Hatta ruhbanlık yapmış olursunuz. Nitekim Allah kendisine kulluk edilmesini istediği halde siz bunun için Allah’ın emrettiklerini yeterli görmeyip de aşırılık yaparsanız, yaptığınız bu ruhbanlık için Allah’tan aferin değil kınama alırsınız. Ve çoğunlukla da sapıtırsınız (57/27).
Benzer şekilde kullukta da haddi aşar ve Allah’a yaklaşmak için -Allah’ın emrettiklerini yeterli görmeyip- bir takım aracı varlıklar/kişiler koyarsanız, ‘’biz onlara -başka bir amaçla değil- bizi Allah’a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz, bizim bundan başka bir amacımız yok, tek gayemiz Allah’a daha yakın olmaktır’’ der ve bu şekilde habire ibadet ederseniz değil iyi bir iş yapmış olmak, mümin olmaktan çıkar, müşrik olursunuz (39/3).
Buna benzer şekilde evlilik ve boşanma (aile) konusunda da Allah’ın koyduğu sınırları beğenmeyip haddi aşarsanız, mesela aileyi kutsal ilan ederek -ne olursa olsun- boşanmayı kötü bir şey gibi gösterirseniz, iyi bir şey yapmış olmazsınız, zulmetmiş olursunuz.
Evet boşanma istenmeyen bir durumdur. Ayrıca kimse boşanacağım diye evlenmez. Ama boşanma haram da değildir. Allah boşanmayı helal/caiz kılmıştır. "Aile kutsaldır, ne olursa olsun boşanmayın" dememiştir. Boşanırsanız güzellikle boşanın demiştir. Birbirinizi incitmeyin, güzellikle ayrılın demiştir (2/231).
Çünkü kutsal olan aile değil insandır. Ama bazı çevreler (aslında kültürümüz) aile kutsaldır mottosu ile insana zulmediyor. Ne olursa olsun, erkek karısına zulmetse de onu aldatsa da onu dövse de yani hayatını zehir etse de boşanılmamalı gibi bir algı var. Niye? Boşanmak haram mı?
‘’E değil ama sabretse ne olur, boşanmak iyi bir şey değil’’ diyorlar. Kimse durduk yere boşanmak istemez zaten, eğer bir kadın boşanmayı istiyorsa, artık başka bir çaresi kalmamış demektir. Siz Allah’tan daha mı iyi bileceksiniz? Allah’ın haram ilan etmediği bir şeyi -neredeyse- haram ilan ediyorsunuz?
Ama Katoliklere laf sokmak kolay tabi, değil mi?
Evlenmeyi de zorlaştırdık, boşanmayı da. Ama daha da vahim olan boşanan bir kadının yeniden evlenme hakkını (ki Allah vermiştir bu hakkı -2/232-) neredeyse gasp ettik.
Boşandığı eski karısını hala mülkü gibi gören erkekler var. Yok mu?
Kendisi evli iken her haltı işler, başka kadınlarla yatar veya boşanınca hemen evlenir (ki hakkıdır), ama iddeti biten kadının evlenme hakkını gasp eder.
Şimdi muhtemelen şöyle itirazlar gelecektir, ‘’ama bazı kadınlar da şöyle yapıyor, böyle yapıyor vs.’’ Evet hata erkeğe veya kadına değil insana özgüdür. Ama güç kullanımı konusunda realite ve istatistik diye de bir şey var, Allah'tan korkmak gerekir.
Ayrıca siz hiç Kur’an’da ‘’Ey kadınlar, boşandığınız eski kocanızın evlenmesine mani olmayın, haklarını gasp etmeyin, zulmetmeyin, miras hakkını gasp etmeyin, vs’’ diyen bir ayet gördünüz mü?
Hayır görmediniz, çünkü yok böyle bir ayet? Ama şu ayetleri gördünüz;
‘’Kadınları boşadığınızda bekleme sürelerinin sonuna varırlarsa, koca adaylarıyla marufa uygun olarak anlaştıkları taktirde evlenmelerine engel olmayın. Bu, içinizden Allah'a ve Ahiret gününe inananlara verilen öğüttür. Sizin için iyi ve temiz olan budur. Bunları bilen Allah'tır siz bilemezsiniz.’’ (Bakara 2/232)
Kadınlar hakkında senden fetva istiyorlar. De ki "Onlarla ilgili fetvayı size -ben değil- Allah verir/veriyor." Zaten yazılmış haklarını (mirası) kendilerine vermediğiniz ve nikâhlanmayı istediğiniz yetim kadınlar, güçsüz çocuklar ve bütün yetimler hakkında hakka uygun davranmanız gerektiği size bu Kitapta okunup duruyor. Yaptığınız her hayrı (da) Allah biliyor.’’ (Nisa 4/127)
Demek ki neymiş? Allah sürekli olarak erkekleri uyarmış bu konularda, değil mi? Neden çünkü Allah yarattığı kullarını en iyi bilendir. O kadar ki kadınlar hakkında -örfe göre fetva verir de hata yapar diye- Nebisini bile konuşturmamıştır. Hiçbir konuda böyle bir ayet girişi/kipi yoktur mesela ama işte kadın konusunda vardır. Neden acaba?
Şimdi tekrar soralım (Edirne’den Kars’a kadar);
Ülkemizin kadınları diledikleri gibi evlenebiliyorlar mı? Hakları olan miras paylarını alabiliyorlar mı? Hakları olan mehirlerini -olması gerektiği gibi- alabiliyorlar mı? Güzellikle boşanabiliyorlar mı? Boşandıktan 4 ay sonra evlenebiliyorlar mı? Kadınlarımız Allah’ın verdiği ve engel olmayın dediği bu haklarını kullanabiliyorlar mı?
…
Peki Allah’ın verdigi bu hakları gasp eden kim? Kültür ve töreyi kutsayan, "aile kutsaldır" mottosu ile zihnimizi yıkayan ve hatta -bazıları- bizi vahye davet eden erkek egemen zihniyet!
İste buyrun, vahy/Kitap burada; ve siz de Kitaptaki bu ayetleri okuyup duruyorsunuz.
Daha doğrusu hepimiz okuyoruz...
Ama sadece okuyoruz.
(Zeki Bayraktar)
·
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.