Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

264 syf.
1/10 puan verdi
Niçin?
Bu kitabı bir sahaftan almıştım. Öncesinde Seferis'in bazı internet sitelerinde birkaç şiirini okuduğumu anımsıyorum. Kitap bende tam bir hayal kırıklığı yarattı. Hayal kurmamıştım, ancak bir şairden, daha fazlasını bekliyordum. Seferis'in denize girmesi, odun kesmesi v.s. yapıp etmeleri dünya edebiyatına ne katmıştır? Kitabın tamamı neredeyse bu tür sıkıcı, banal ifadelerle dolu. Okuyucu ile yazar arasındaki anlam ilişkisini kuran nedir? Yazarın öznel tecrübelerini, yargılarını nesnel bir tavra , anlamla ilişkiye sokması değil midir? Seferis bunu yapmıyor. Geriye ne kalıyor, hayranlık. Edebiyattan az çok haberi olan ben de kendisinin hayranı olmadığım için, nesnelleşememiş ifadelerdeki yavanlığı edebiyat diye yutmuyorum. Heidegger'in Gadamer'le birlikte odun kestiği fotoğraf geliyor aklıma. Heidegger'in konumu, fikriyatı bakımından bunun bir anlamı var. Ancak Seferis'in yapıp etmelerinin sıkkınlıktan, bıkkınlıktan öte hiçbir temeli yok. Bu da okuyucunun metinle bağ kurmasını engelliyor. Zaten son yüz sayfasını okumadım, hızlı bir biçimde taradım yalnızca. Belki gözüme bir şey çarpar, hiç olmazsa birkaç cümleyle ünsiyet kurarım düşüncesiyle. Maalesef böyle bir ilginçlik vuku bulmadı. Dönemle ilgili bir vesika sunar mı diye bekledim, o da olmadı. Yaşantısının en azından küçük bir bölümünde, şairlerin o üst bilincindeki derinliği yakalarım belki dedim, hak getire. Sormadan edemedim kendime, türü ne olursa olsun bir kitap niçin yazılır o halde? Bizdeki sağda, solda yazar geçinen ve çok derin gerçekleri yakalamış havasına giren ortalama tiplerden biri gibi geldi bana Seferis. Nobel alması falan da bu kanaatimi değiştirmeyecek.
Bir Şairin Günlüğü
Bir Şairin GünlüğüYorgo Seferis · Can Yayınları · 201261 okunma
·
66 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.