Gönderi

Modernizm çağında var olma, görünür olma, kitle içinde, herkesten farklılaşmaya çalışarak biricik olma arzusu özneleşmenin itici gücü olmuştur. Sosyal medya herkesi görünür kılarken Andy Warhol'un dediği gibi: ”herkes bir gün onbeş dakikalığına ünlü olacaktır”. Öte yandan, sosyal medyanın belli kullanımları öznenin söylediği sözü değersizleştirmektedir. Söz daha fazla duyulmakta, ancak paradoksal olarak sözün etkisi daha az olmaktadır. Genel olarak, sosyal medyanın hakikatin tanımlanması için mücadele edenlerin gücünü zayıflattığını söyleyebiliriz. Çünkü yukarıda tartıştığımız üzere, sosyal medya, Aydınlanmanın kamusal alan vaadini dönüştürüp, herkese söz söyleme imkânı yarattığı yanılsaması içinde, sözlerin birbirine karıştığı, herkesin konuşuyormuş ve dinleniyormuş izlenimine kapıldığı, fakat söylenen sözlerin duyulmadığı bir mecradır. Bunun yanı sıra, hem söz söyleyenler arasındaki eşitsizlik eşitleniyor iddiasınin aksine, aslında, hem eşitsizlikler kişiler arası, şirketler arası, diller arası, artmakta, hem de toplumsal ayrımlar keskinleşmektedir. Zira, sosyal medya ne kamusal alan, ne özel alan, ne de siyasal bir alandır. Buna karşın, tüm bu alanların yerine geçme iddiasında bulunmaktadır.
··
1 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.