Herkesin geçmişe dair sırları vardır mutlaka. Bunların hangisi travmatik bir etki bırakır, bunu da çoğu zaman bilemeyiz. Yani davranışlarımızın, tepkilerimizin, kararlarımızın hangilerinin geçmişle bir bağı var acaba? İnsan kendi iç dünyasını bu denli detaylı gözlemleyebilecek kadar cesur mu?
Anayurt Oteli incelemesinin sonlarında senin yazdıklarına paralel düşüncelerimi paylaşmış ve Zebercet üzerinden bugünün Zebercet’lerine seslenmiştim. Geçmiş, geçtikten sonra yok olup gitmiyor. Tüm yaşantımız boyunca onu beraber taşıyoruz. Bugünü yaşarken de, gelecekte de, geçmiş hep sırtımızdaki yük olarak bizimle beraber...
Asıl sorun şimdiki zamanla alakalı biraz. Önüne ardına bakmadan her konuda anlık verdiğimiz tepkiler... Ve bunların bazen çok abartılı olması. Belki o yüzden sır paylaşmaktan vazgeçti insanlar dediğin gibi... İyi dinleyiciler o güzel atlara binip gittiler:)
Ben kitabı okumadım ama filmi seyrettim. Otuz yıl arayla İki defa filme çekildi eser... 97 versiyonunu seyrettim ben. O travma ve gerilim her iki oyuncu tarafından da çok güzel yansıtılmıştı. Kaldı ki film; bugün de dahil olmak üzere pek çok kişi tarafından erotik film sınıfına koyulmaya devam ediyor. Nasıl bakarsan, neye bakarsan onu görüyorsun işte... İşin özeti biraz böyle...
Ellerine sağlık Semacım... Kitabın edebi anlamda da bu kadar güçlü olduğunu bilmiyordum, öğrenmiş oldum...
Keyifli okumalar...