Endişelerimiz, kaygılarımız, içinden çıkamadığımız kör kuyularımız var. Rabbimiz ise Rahman. Bizi bu dünyaya piknik yapalım diye göndermediği gibi salt acı çekelim diye de göndermedi. Piknik de musibetler de hayatımızın tam içinde. Tüm bunlardan şımarmamak veya yeise düşmemekde ortak bir nokta var ki o da kulluk bilinci. Cenab-ı Hakk ile bağlantıyı her daim taze ve dipdiri tutmak bizi bu dünyada kibre düşmekten de sefalete düşmekten de koruyacak olan. Peki nasıl bir kulluk ? Nasıl oluyor da insanlar namaz kılıp yalan söyleyebiliyor, kul hakkı yiyebiliyor? Gazalî bize öyle bir ibadet disiplini ile geliyor ki tüm ibadetlerinizin kabulünden derin bir endişe duyuyorsunuz. Kitapta örnek verilen şahsiyetler Tabiin veya Tebei't Tabiin den olan büyükler olunca onlar müslümansa biz neyiz diye düşünmemek elde değil. Lâkin Rabbimizin hepimizi bulunduğumuz şartlar ile değerlendireceğine olan imanımız ve onların adeta birer yıldız gibi sayılı olup adeta bize yol gösterici olduğunu düşünerek okuyup kendi muhasebemizi yaparak okumamız gereken bir eser olduğunu düşünüyorum acizane. Gazalî zaten kitap boyunca kâmil bir imanın ve ibadet bilincinin nasıl olması gerektiğini anlatıyor ve son sayfalarda şöyle söyleyerek adeta yüreğimize su serpiyor, bizi daima gayrete sevk ediyor. "Allah'a yönelen kişiler riyazet nefsi şehvet ve lezzetlerden koruma ve azaları hareket ve hareketsizlik halinden dizginleme hususunda nice zaman çalışır ve zahmet çekerler ta ki Allah Teala adab ve erkanı ile iki rekat namazı tamamlamaya onun muvaffak kılsın. Safvet ve halâvet içerisinde bir saat ona münacat edebilmek için nice zamanlar Allah'a niyazda bulunur. Ayda bir defa belki senede bir defa hatta bütün ömründe bir defa bunu yapmaya muvaffak olacak olsa bunu en büyük bir nimet sayar ne kadar sevinir ve ne kadar Allah'a şükreder."

Abidler Yoluİmam Gazali · Çelik Yayınları · 20191,823 okunma

·

27 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Mavitulbent