Öte yandan Kur'an da, Muhammed'in "teblığ” için gönderildiğine dair hükümler olmakla beraber, "korkutmak" ve Tanrı'nın buyruklarını mutlaka ve zorla uygulamak üzere gönderildiğine dair hükümler pek çoktur ve bunlar İslami düzenin temel taşları sayılır. Örneğin A 'râf Suresi’nde Muhammed'in, "korkutucu" olmak üzere gönderildiği şöyle anlatılıyor:
”... (Muhammed) yalnızca apaçık bir korkutucudur (nezir ) ” (A'raf Suresi, ayet 184)
En'âm Suresi’nde Muhammed'in "korkutma" amacıyla gönderildiğine dair şu var:
"(Ey Muhammed!) İndirdiğimiz bu kitap, mübarektir... Mekke ve çevresindekileri onunla korkutasın diye gönderilmiştir" (En’âm Suresi, ayet 92)
.
.
.
Her ne kadar bazı çevirilerde (örneğin Diyanet çevirisinde) "korkutma" yerine "uyarma" ve "korkutucu" yerine "uyarıcı" sözcükleri yer almış olsa da, Kur'an daki amaç "korkutma" ve "korkutuculukta" bulunma yönündedir, çünkü Kur'an'da, yer alan Arapça sözcükler "inzâr" ve "nezîr" dir. "İnzâr"ın karşılığı "korkutma" ve "nezîr"in karşılığı da "korkutucu"dur.