Kur'ân kadına her türlü mülkiyet ve mülkünde tasarruf hakkı tanıdığı gibi oy verme hakkı dahi tanımıştır.
Mümtehine Suresinin 12 nci şöyle buyurulur: "
Ey peygamber, inanmış kadınlar sana gelip Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamaları, hırsızlık etmemeleri, zina etmemeleri, çocuklarını öldürmemeleri, elleriyle ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemeleri, iyi bir işte sana karşı gelmemeleri hususunda sana bi'at ederlerse onların bi'atlerini kabul et ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayan, çok esirgeyendir"
Biat, oy verme, Peygambere tabi'liğini, bağlılığını bildirme demektir. Bu âyetten Islam'ın, kadına oy verme hakkını dahi tanıdığı anlaşılır. Burada ayrı bir incelik daha vardır: Ayette "iyi bir işte sana karşı gelmemeleri” buyuruluyor. Bu şu demektir. Kadın olsun, erkek olsun peygambere veya bir alime; devlet büyüğüne itaat, iyilik şartına bağlıdır. Peygamber dahi olsa verdiği emir kötü ise ona itâat emredilmiyor, iyi iş emrettiği zaman ona itaatin gerekli olduğu anlatılıyor. İşte bu, lslâmın genel prensibidir. Kötü işte kimseye itâat etmek gerekmez: Kötü iş, Allah'ın rızasına aykırıdır. Allah'ın rızasına aykırı iş yapmak Allah'ı kızdırır. Mahlukun hatırı için Allah'ı kızdıracak işler yapılmaz.