Gönderi

191 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Gazeteci ve aktivist olan Anna Louise Strong, Ekim devrimiyle birlikte kurulan Sovyetler Birliği'ni otuz yıl boyunca yöneten Josef Stalin dönemini, Stalin liderliğinin sovyet birliğinin gelişimine etki eden kararlarını ve gazeteci kimliğiyle sahada bizzat tecrübe ettiği halkın iradesini, tarafsız bir şekilde kaleme alıyor. Yazar hakkında öğrendiğim diğer ayrıntı ise kendisinin Amerika vatandaşı olması, kocası komünist parti üyesi ve bir zamanlar sovyet tarım bakanlığı yapmış ve 2.dünya savaşında Hitler karşısında cephede hayatını kaybetmiştir. Anna L. Strong birey olarak bir sosyalist olduğunu da eklemeliyim. Bunu aktarmamın sebebi Stalin dönemini kaleöinden anlatırken, bu döneme ait olumlu yönleri okuyucuyla buluştururken, Stalinin hatalı kararlarını eleştirel boyutta kaçınmaması, spesifik sosyalist bakış açısıyla değil, gazeteci yaklaşımını olması gerektiği özgür ve tarafsız anlamda kullanıyor. Bolşevik devrimi sırasında Rusya fakir birer köylü, vizyonu olmayan ve eğitimsiz insanların yığınlarıyla doluydu. Lenin önderliğinde bu insanların ülkesi, yönetimi burjuvadan aldığında ne yapacaklarını bilmedikleri gibi kendilerine inançları da azdı. Halk şöyle diyordu; "İlk sosyalizmin bizim karanlık ülkemizde kurulması dünya için çok kötü oldu. Eğer siz Amerika­lılar ya da hatta şu çalışkan Almanlar bunu yapsaydı, doğru dürüst bir iş olurdu. Ama bizler, karanlıktaki İnsanlar, hangi sosyalizmi kuracağız?". Böyle bir ortamda Stalin ülkeyi tarım, sanayi atılımıyla ileriye doğru sıçramasına, gelişmesine ve eğitim seviyesinin yükselmesine olanak sağlıyor. Bu köylü topluluğu on yıl içerisinde dünyanın en büyük güçlerinden birisi oluyor. Sosyalist düzenin yeni inşa edildiği, toplumun temelleri atıldığı bu otuz yıllık dönemde, Stalin topluluğu adına tam manasıyla bir despota dönüşmese de, bir şeyleri halkına kazandırırken bazı şeyleri de geri almayı ihmal etmemiştir. Bir yönden kazanmaya doğru önüne çıkan engelleri sert şekilde imha etmiş, amaçladığı düzeni oluşturmaya çalışırken işte o hedeflediği düzeni oluşturacak temellerin özünde mutlaka varolması gereken değerlerin oluşmasına da izin vermemiştir. Birlik içerisinde çok sesliliği engellemese de en büyük karar merci kendisi olmasından en büyük hatalarından birisi olan polis teşkilatını partiye bağlaması ve bu polis teşkilatının keyfi tutuklamalar ve infazlarla halk üzerinde güven duygusunun zedelenmesine yol açmıştır. Stalin bir yerden kazanırken diğer yandan kaybetmiştir. Köylü halkının söylediği o söz şöyle devam ediyor; "Ama bizler, karanlıktaki İnsanlar, hangi sosyalizmi kuracağız?"" Stalin buna şöyle cevap veriyor; "Kurunuz ya da on yıl içinde ya­bancı istilacılar tarafından ezilirsiniz" Stalin işte bunu gerçekleştirmişti. Sadece halkının değil, bütün dünyanın Hitler tarafından ezilmesine engel olmuştu. Bugün dünya olanakları, yaşam standartlarında ki adaletsizlik, bitmek tükenmek bilmeyen açgözlüğümüz kısır bir döngüde dönerken, ektiğimiz kötülük tohumlarımız daha şiddetli ve acımasızca bir frizbi gibi bizi tekrar buluyor. İşte, Stalin döneminin özeti budur; "Daha kötünün biraz daha az kötüsü". İnsanlığın geçmişinde ve geleceğimizde varolacağı gibi. Sadece daha az kötüye alıştığımız ve daha "ne olur" daha az kötüsü olmasını hayal ettiğimiz gibi. Kendi ellerimizle var ettiğimiz faşist Hitler'i, yine kendi elimizle yarattığımız biraz daha iyisiyle yoketmemiz gibi. - Kitap hakkında son olarak kıytırık bir yazarın bin sayfada bunun yarısını çorba ederek anlatacağı bilgiyi, Anna L. Strong iki yüz sayfaya daha etkili biçimde ve akıcı anlatımıyla otuz yıllık Stalin dönemini akılda kalıcı noktalara değinerek okumanızı sağlıyor.
Stalin Dönemi
Stalin DönemiAnna Louise Strong · Onur Yayınları · 198816 okunma
··
103 views
Adia okurunun profil resmi
Okuyacağım👍🏻
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.