Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

92 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Aklı Önemseyen Bir Filozofun Düşünce Sistematiği
Yöntem Üzerine Konuşma kitapçı raflarından sıklıkla karşıma çıkan, uzun zamandır aklımda olan bir kitaptı. “Düşünüyorum, öyleyse varım.” sözünün sahibini daha yakından istiyordum. Bu sözünden dolayı Descartes adını biliyordum, ancak hiçbir kitabını alıp okumamıştım. Aydın’da faaliyet gösteren Sıla Kitabevi’nde hangi kitabı alsam diye düşünürken gözüme çarptı Yöntem Üzerine Konuşma. Doğu Batı Yayınları’nın hazırladığı kapak da ilgi çekici olunca almamak için bir sebep bulamadım. (Çünkü alacağım kitapların sadece içeriğine değil, kapaklarına da dikkat ediyorum. Çoğu yayınevi bu konuda epeyi yol katetmiş durumda. Albenili bir kapakla basılan kitaplar muhakkak daha çok ilgi çekiyor.) Yöntem Üzerine Konuşma 92 sayfadan oluşan ince bir eser. Özcan Doğan Fransızca aslından gayet yetkin ve anlaşılır bir biçimde çevirmiş. Descartes’ın (1596-1650) “Düşünüyorum, öyleyse varım.” düşüncesine nasıl ulaştığını içeren ve aynı zamanda düşünceye ve akla ne kadar önem verdiğini anlatan, bilimsel bir çalışmaya nasıl başlanması gerektiğinin ilkelerini açıklayan, felsefeye merakı olanların ilgisini çekecek nitelikte bir yapıt. Descartes’ı tanımak isteyenler de tatmin olacaktır bu kitapla. Çünkü Descartes kendinden de bahsediyor satır aralarında. Nasıl bir karakterde olduğuna, nelere sinirlendiğine, neyin ona haz verdiğine, eksik bulduğu yönlerine satır aralarından ulaşmak mümkün. Bu açıdan belli ki kendini çok iyi tanıyor. Ayrıca iyi bir eleştirmen. Kendi düşüncesine uymayan önermeleri düzgün bir akıl yürütmeyle çürütüyor. Kitapta Descartes bilimsel bilgilere de yer veriyor. Beşinci kısımda kalbin nasıl çalıştığını ve damarların hareketini inceliyor. Ana toplardamar, damarlar, atardamalar hakkında bilgiler veriyor. Anatomi ilmine de meraklı olduğu anlaşılıyor. Çünkü Descartes sadece bir filozof değil, aynı zamanda bir bilim adamı. Metamatik ve fizik alanında çeşitli çalışmaları, araştırmaları bulunuyor. Ömer Hayyam, İbn-i Sina gibi hem felsefeye hem de ilime merak sarmış. Sadece kuru kuru düşünmeyle yetinmemiş. Yeni bilimsel buluşlar ortaya çıkarmaya, insanlığın yararlanacağı yeni icatlar bulmaya gayret göstermiş. Descartes kendini hep geliştirmeye çalışan bir filozof. Başkalarının bulduklarıyla ve düşünceleriyle yetinmiyor. Kendine özgü bir yolda ilerliyor. Kişinin kendisinin bulmadığı doğrulara şüpheyle yaklaşılmasını öğütlüyor. Doğruyu kendi bulma çabasının kişiyi daha mutlu kılacağını ve kişinin bizzat kendi gayretiyle öğrendiği o konuya daha çok vâkıf olacağını düşünüyor. Kendi sözleriyle devam edelim: “(...) Tanrı doğruyu yanlıştan ayırt etmek için her birimize bir ışık verdiğinden, kendi yargı süzgecimden geçirmediğim sürece, başkalarına ait düşüncelerle bir an bile yetinmemem gerektiğine inanıyordum. Başkalarına ait düşünceleri izlediğimde, eğer varsa içlerinden en iyilerini bulmak için hiçbir fırsatı kaçırmamayı ummakla birlikte, yine de bundan rahatsız olmaktan kurtulamıyordum.” (s. 39) Descartes aklı çok vurgulasa da Tanrı’yı arka plana iten bir akıl anlayışını kabul etmiyor. Yazdıklarında hep Tanrı’yı methediyor, onun kusursuz ve aşılmaz bir varlık olduğundan hiç şüphe etmiyor. Akıl yürütme yöntemiyle Tanrı’nın var olduğu-olmadığı meselesine şöyle bir yaklaşım ileri sürüyor: “Şurası açıktır ki, sahteliğin ya da kusurluluğun Tanrı’dan geldiğini düşünmek rahatsız edici bir şeydir, aynı şekilde iyilik ya da kusursuzluğun hiçlikten geldiğini düşünmek de rahatsız edicidir. Fakat, içimizde gerçek ve doğru olan her şeyin kusursuz ve sonsuz bir varlıktan geldiğini bilmeseydik, düşüncelerimiz ne kadar açık ve seçik olursa olsun, o düşüncelerin var olma noktasında kusursuz olduğunu bize gösterecek hiçbir neden bulamazdık.” (s. 52) Descartes’ın akıl yürüterek ulaştığı yargılardan biri de ruhun ölümsüzlüğü. İnsanların konuşma, aklını kullanma gibi yeteneklerden dolayı hayvanlardan çok üstün olduğunu düşünen filozof, insan ruhunun doğası ile hayvan ruhunun doğası arasındaki farklılığa dikkat çekiyor. Görünmeyen bir kavramın var olduğunu açıklamaya çalışıyor ve ruhun ölümle birlikte yok olduğunu düşünenleri eleştiriyor. Ancak düşünceleri kendi içinde tutarlı. Çünkü ruhun bize doğuştan geldiğini, maddi olmadığı için ölmeyeceğini, ruhu yok edebilecek herhangi bir sebep bulunmadığını anlatıyor. Tanrı’ya inanan ve onu kusursuz bulan birinin akıl yürütmelerle ruhun varlığını kanıtlama girişimine çok şaşmamak ve bu çabayı yadırgamamak gerekir. Yöntem Üzerine Konuşma Descartes’ı tanımak, onun düşünce yapısını öğrenmek isteyenlere hitap ediyor. Fesefesiz yapamayanların, düşünmenin ne kadar önemli olduğunun farkına varanların “zaman kaybı” olarak niteleyecekleri bir kitap değil.
Yöntem Üzerine Konuşma
Yöntem Üzerine KonuşmaRené Descartes · Doğu Batı Yayınları · 20182,645 okunma
·
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.