Yorum spoiler içerir. Bana göre, fantastik bir kitap için söylenecek en kötü kelimelerden biri sıkıcıdır ve Meleklerin Gölgesi gerçekten çok sıkıcı bir kitap. Hiç mi merak uyandırıcı bir olay olmaz, hiç mi heyecanlı anlar yaşanmaz bir kitapta? Resmen oflaya puflaya okudum tüm kitabı. Yazar, Maeve meselesiyle kitaba heyecanlı olaylar kattığını düşünmüş olabilir tabii ama aslında olan, aynı konunun habire kendini tekrarlamasından ibaret. Hatta tüm kitabı şöyle özetlemek mümkün: - Maeve, Emma'ya saldırır. - Emma zarar görüp, ölüme yaklaşır. - Finn, gelip onu kurtarır. - 400 sayfa boyunca bu döngü tekrarlanır. Emma'dan daha güçlü olan Maeve'nin, 2 sene boyunca eline milyonlarca fırsat geçmişken nasıl olup da bir türlü Emma'yı öldüremediği de ayrıca bir soru işareti tabii. Finn her an Emma'nın yanında değil sonuçta. Yahu 2 sene nasıl beceremedin kızı öldürmeyi, Maeve? Hep mi Finn'in gelip Emma'yı kurtaracağı anları seçer bir insan? Bu nasıl bir beceriksizlik? Ya da sevgili yazar, bu nasıl bir mantıksızlık? Hiç inandırıcı bulmadım ben bu meseleyi. Kitabın konusu fena değil aslında ama yazar bu tür için biraz acemi kalmış zira konuyu güzelce işlemek yerine boğucu, sıkıcı ve anlamsız olaylarla harcamış. Fantastik kısmı geçiştirerek aşk kısmına ağırlık vermek istemiş ama onu da pek başaramamış. (Finn'in, başka birinin bedenine girerek Emma ile yaşadıkları, aşk kısmını da harcadı benim için.) Hâl böyle olunca da ne aşk yönünden ne fantasik yönden başarı sağlayabilen bir kitap olmuş Meleklerin Gölgesi.

Meleklerin GölgesiTara Fuller · Novella Dinamik · 2015145 okunma

·

115 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Baştankara