Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

207 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Leylim Leylim 'i yıllar önce büyük bir heyecan ve hevesle edinmeme ve uzun süre başucu kitabı yapıp yanımdan ayırmamama rağmen bugüne kadar kapağını açamamıştım. O yoğun duygu durumuna inanmaya cesaretim olmayışından olsa gerek. Leylim Leylim Ahmed Arif' in Leyla Erbil'e 1954-1959 yılları arası ve 1977 de yazdığı son bir mektubu içerir. Bundan sonrasına Ahmed ve Leyla diyerek  devam edeceğim. Ahmed, Leyla 'ya büyük bir aşkla bağlıydı fakat Leyla da bu aşkın karşılığı yoktu. Ahmedin de Leyla' dan haber almak dışında bir beklentisi yoktu. Hiç bıkmadan usanmadan yazdı, ve yine bıkmadan usanmadan Leyla'nın da yazmasını istedi.  Neredeyse her mektubunu  "hemen yaz bir satır yaz, n'olur yaz, umudum postalarda" diyerek bitirdi. "Yaz, sever misin, kızar mısın, küfür mü edersin, neylersen eyle ama bana yaz. Beni yıkacağından falan korkma. Ve beni korkutma." (alıntı) Leylim, Leyla Canım Leylam, Ömrüm, Sevgili ve aziz bir tane Leyla, Biricik Dost, Canım Kardeşim...böyle hitap ederdi. Bu seslenişleri bile sevgisinin ve her koşulda bağlılığının göstergesidir bence. " Evleneceksin demek? Herhal çocuğu sevdin! İnşallah mesut olursun canım. Ama müstakbel kocan bana yazdığına kızmayacak cinstendir inşallah. Yoksa seni kaybetmek, sesini duymamaktansa gebereyim daha iyi olur." (alıntı) "Değil evlilik, insan düşüncesinin ulaşabildiği bütün kavramların üstünde, biz hep birbirimizi görecek, duyacağız. Dostluğumuzun uzun ömürlü - hiç olmazsa biz dünyamızı bırakıp gidinceye - oluşu, bundan..." (alıntı) Bir mektubunda kahve gönderdiğini ve eşiyle afiyetle içmelerini temenni ettiğini söylüyor. Sadece bu davranış ve bu söz bile uzun süre düşündürdü beni. Ahmed'in gözünden Leyla'yı görebilmek mümkün olsaydı keşke. Ve altı çizilmesi gereken sonsuz bir güven duygusu da derinden hissediliyor. "Senden kolay yahut güç şeyler de isteyebilirim. Daha doğrusu sıkıştığım vakitler, canım dardayken sana el verebilirim. Senin hançersiz elin..." (alıntı) "Ne güzel şey, sana inanmak! Bunu bir anlatabilsem." (alıntı) Ve beni en heyecanlandıran cümleler: "Şu anda kimbilir napıyorsun sen. Belki çaydanlıktan bardağa o güzelim tavşankanını aktarıyorsun. Belki uykudasın, belki gezmede. Yahut da temiz, duru ve hazlı bir banyodasın. Başın, dişin ağrımasın, için bir garip burkulmasın da, nerede olursan ol! Yeter ki yaşa!"(alıntı) " Nasıl kıvanıyor, gizliden gizli seviniyorum bilsen... Kimseler yaşayamadı bunu diyorum. Kırılmış, balta yemiş ve sesi kuyularda boğulmuş biriyim, doğru. Ama seni tanıyorum. Kimselerin tanıyamayacağı, belki kabataslak bakıp içinden geçireceği seni..."(alıntı) " Korkunç öksemişem seni. Bu o kadar gerçek, o kadar elle tutulur bir duygu ki, yaşaması değme yiğidin harcı değil, sana minnettarım. Teşekkür ederim." (alıntı) Başka bir yazanın alıntısıyla bitirmek istiyorum, ne kadar tanıdık ve ne kadar uzak da olsa  birbirinden... "İki gözüm... ardında bir kınalı mendil kaldı gözyaşlarım dolu, bir de mutluluk dolu gözlerin. Hoşçakal. Başka bir baharda kokuna kavuşmak üzere, Elveda." (alıntı)
Leylim Leylim
Leylim LeylimAhmed Arif · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201316,2bin okunma
··
718 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.