Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

304 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
"Kişisel gelişim kitapları insanları gereksiz yere şişiriyor ve ego tatmin ediyor " düşüncesinden ( benim düşüncem :))) ) çıkıp şükür ki kitabın sonuna geldim. :) Fakat hep savunduğum " içinde bulunduğumuz ruh durumu kitabın üzerimizde bıraktığı etki ile doğrudan ilişkilidir" çıkarımı ile bu kitabın incelemesini yapacağım. Kitap, yaşam boyunca yerin dibine girdiğiniz durumlardan tutun da, öfkelendiğiniz, kırıldığınız, kararsız kaldığınız her durumda nasıl düşünmeniz ve hissetmeniz gerektiğine kadar bütün durumları sohbet havasında okuyucuya sunmuş. Her ne kadar kitaplarda okuyucuya verilen " şunu yapın , böylesi daha iyi, şunu düşünmeyin " şeklindeki emir cümlelerinden hoşlanmasam da bu konuya sohbet havasının güzelliğinden ötürü takılmadım. Kitapta en çok bahsedilen kavramlardan biri " geride bırakmak " birçok şeyi. Esareti, kızgınlığı, olmayan tüm direnişlerimizi hepsini. Bir hayal kırıklığının küllerine bağlı kalmamızın bizi nasıl aşağıya çektiğini düşünürsek yazar çok doğru bir şeyin üzerinde durmuş. Tabi ki bu -hadi her şeyi geride bıraktım- demekle değil de bu isteği zamana yaymakla mümkün olur. (İlk koşulu bunu istemek olsa da ) Çünkü bazen geride bırakmaya korkarız. Bu korku da bizi ona bağlar o kadar sıkı bağlanırız ki sanki bizden de bir şeyler geride kalacakmış gibi. Ama yazarın da bahsettiği gibi " bazen öyle olduğundan emin olduğumuz şeyler aslında hiç öyle değildir " bu sadece bizim o an ki duygu durumu yanlışlığından ileri gelmektedir .Nasıl ki etrafımızda olan çoğu olaya müdahale edemiyorsak bazen hayatımızda olan olaylara da müdahale edemiyoruz. Burada ki kilit nokta " kabullenmekten " geçiyor. O yüzden koşmayı ve çarpışmayı bırakarak görmeye başlamak gerek. Diğer konu içimizde yaşadığımız öfkeden, nefretten, kırgınlıktan diğer bütün acıya sebep olan duygulardan sorumlu olmadığımız. Yazar bu içsel acılar sizin sorumluluğunuzda değildir dediğinde oturdum düşündüm. Evet tabi ki bana ait bir sorumluluk değil o yüzden hepsini başarabildiğim ölçüde özgür bırakıyorum. Bir savaş yorgunu olamam, insanların ne istediğini bilmediği o karanlık yanlarıyla savaşamam ben. Üzerinde çok düşündüğüm diğer konu ise olmasını istediğim ile yaşadığım şeyler arasındaki o muazzam fark. Kendini tanımakla aşılmayacak ve sadece zamanın yol göstereceği belki de onaracağı beni iyi edeceği bir mucize ile ayağa kalkacağım bir durum. O yüzden o bir süre daha kenarda beklesin :) Tabi ki kitapta insanın beynini yakan o şahane soruya değinmeden asla incelemeyi bitiremem. "Gerçekten istediğim bu mu ?" Döndüm dolaştım hep aynı soruyu sordum kendime ve en önemlisi kalbime. İstediğim bu mu? Bu şekilde olması mı ? Cevabı kitabımın arasına ve kendime sakladım :) Çok fazla şey anlatan, kendinizden mutlaka bir şeyler bulacağınız bir kitap olmuş. Bazı şeyleri kabullenerek okuyun mesela mükemmel olmak zorunda olmadığınızı, onaylamak ve onaylanmak zorunda olmadığınızı, kendinizin tek ve biricik olduğunuzu kabullenmek gibi. Kimse için bir seçenek değiliz. Ne istediğini bilmeyen, ruhu olmayan insanlar ile yolunuzun kesişmemesi dileğiyle. İyi okumalar :)
Vazgeçebilmek
VazgeçebilmekGuy Finley · Destek Yayınları · 20203,958 okunma
·
57 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.