Gönderi

376 syf.
·
Not rated
·
Read in 8 days
Bu kitapta sahne Anadolu, sahnenin dışı ise İstanbul 'dur. Cemal adlı ana karakterimizin gözünden İstanbul'u ve Anadolu' yu anlatan yer yer komik, dramatik ve umutsuzluğu ile umudu birleştiren bir eser. Eserde Meşrutiyete ve 1.Dünya Savaşına giden yolda ve bu yolun sonundaki milli mücadele yıllarında İstanbul 'un ve İstanbul' daki genç aydın ve eski ünlerini yavaş yavaş yitiren paşaların dramatik hayatlarına tanık oluyoruz. Yer yer Cemal'in Sabiha'ya çocukluğundan beri duyduğu aşka da değinmekle birlikte bu masum aşkın romanın bütünlüğünü bozmadığını, sıkıcı bir hale getirmediğine de Cemal 'in anlatımıyla şahit oluyoruz. Kişi ve mekan betimlemeleri gerçekten muhteşem. Mahalle kültürü, Osmanlı'nın çökmeye yakın son çırpınışları, boğazdaki yalılar, konaklar ve musiki... Millî Mücadele' de tüm Anadolu, Kuvayımilliyeciler kurtuluş için hemdem olurken, İstanbullular, aydın kesim özellikle kurtuluşa felsefik bir biçimde yaklaşıyor. Cemal ne olayın tam içindedir, ne de büsbütün dışında. O gözlemlerini aktarıyor, çırpınışları aktarıyor, kanunsuzlukları, İstanbul'un İtilaf devletleri tarafından nasıl dejenere edildiğini aktarıyor. Özellikle boğazda, saz ve bağlama seslerine karışan balalaykaların ezgileri ve bundan mütevellit rahatsız olan İstanbulluların hiçbir şey yapamaması ne kadar acınacak duruma düştüklerinin göstergesidir. Cemal'in bir İstanbullu olarak söylediği şu cümleler belki de İstanbul halkının çırpınışının da dile getirilmiş haliydi: Çok uzaklarda belki aç ve çıplak dövüşen kardeşlerim var. Kimi ölüyor, kimi yaralanıyor, fakat onlara gitmem için sadece aradaki dağları, denizleri aşmak kafi mi? İçimden de bir şeyleri aşmam lazım. Kendimden sıyrılmam lazım. Onlar gibi açlığın ve çıplaklığın içinde ümit kaftanlarını giymem lazım. Bir de kendime herkesi tercih etmem lazım. ..
Sahnenin Dışındakiler
Sahnenin DışındakilerAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 20192,815 okunma
··
8 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.