Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

483 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Muhammed Esed…ilginç ve bir o kadar da tartışmalı bir şahsiyet. Sonradan hidayete ermiş bu Avusturya Yahudisi, kimine gore Islam’i cok iyi anlayan ve onun yolunda herseyini feda eden bir entelektüel kahraman, kimine gore ise Islam’in içine sokulmuş Lawrance misali sinsi bir ajan, tahrip edici… Esed’in gerçekte bunlardan hangisi olduğunu bilmek imkansiz. Cunku gercek sadece kalbinde ve Allah’in ilminde gizli. Dolayisiyla bu noktayi bir kenara park edip, yorumlarimi sadece kitap hakkında sınırlı tutmak istiyorum. Yalniz bu kitabi okuyan birisi, bu iki ihtimalin de olduğunu goz onune alarak okumali. Bir başka deyişle, kitapta yer verilen her gorus hakikatmiş yanilgisina kapilmamali. Kitap, Esed’in siradisi hayatinin ilk 32 yillik kismini anlatıyor. Avrupa’da dunyaya gelişini, koyu Yahudi bir ailede yetiştirilişini, ergenlik döneminde yasadigi tatminsizligi ve agnostik oluşunu, daha sonra kendini Arap collerinde bularak bambaşka bir hayata geçişi ve Islam’la sereflenisini. Kitapta en cok ilgimi ceken hikayeyi anlatis tarzi. Memento filminde görülen flasback ler bol bol kullaniliyor. Bu manada bu kitap bu tekniği kullanan bir ilk olabilir. Esed hayatini çocukluğundan baslayip monoton bir sekilde duz tarihsel bir çizgide anlatmıyor. Tam tersine hikayeye 32 yasindaki halinden baslayor ve sanki zihni geçmişe gidip anilarini hatirliyormus gibi eski günlere gidiyor ve bu sekilde an ile geçmişi ilmek ilmek birbirine geçirerek hikayesini anlatıyor. Bu da zaten ilginç olan hayat hikayesini cok daha çekici yapıyor. Dil, uslup olarak tek diyebilecegim mukemmel…Örnegin: “Goz kapaklarim kipirdadikca, gozbebeklerimin uzerinde daglayici kizgin metal etkisi birakiyorlar”…”Kursuni, yapiskan, kipir kipir korku…” Kitaptaki yasanilanlar ve esrarengiz edebi dil birleşince ortaya 1001 gece masallarını aratmayan bir hikaye, hayat hikayesi cikiyor. Cevirisine gelince, simdiye kadar gordugum en iyi ceviri diyebilirim. Bu kadar edebi bir dili sanki orjinali Turkce yazilmiscasina cevirmeyi basardigi icin Cahit Koytak’I tebrik ediyorum. Esed kafasinda gecenleri, Musluman olmadan onceki, olma asamasindaki ve olduktan sonraki zihnini bir sofra gibi aciyor onumuze ve didik didik ediyor. Bu yonuyle ise tam bir psikanaliz kitabi. Kitabin en cok ilgimi ceken yonlerinden bir tanesi 1920-30 larin tarih sayfasina isik tutmasi. Ozellikle Suudi Arabistan, Urdun, Kuveyt, Misir ve Libya’da yasananlarin perde arkasini anlatmasi. Bir diger ilginc unsur ise, Avrupa dunyasini hem bilimsel, edebi hem de dini olarak cok iyi bilen bir Yahudi’nin, Islam hakkindaki gorusleri ve diger dinlerle kiyaslamalari. Cok degerli tespitler var. Bu kiyaslamalari bu kadar enfes ve derin yapabilecek donanimda insan bugun bile cok azdir. Esed kitap boyunca felsefe de yapiyor. Hayat ve kader hakkinda derin gondermeleri var. Sonuc olarak Muhammed Esed tek bir kitap da psikanaliz, tarih, felsefe, ani, edebiyat, din turlerinin hepsini ilginc ve zengin bir uslupla harmanlamayi basarmis. Icerik olarak Esed’in Islam ile ilgili bazi sahsi yorumlarina katilmiyorum. Ozellikle cihad ve kadinlarin toplumsal rolu hakkindaki yorumlarina. Bu konuda baska kaynaklara da basvurulmasi saglikli olur. Bu kitabin bende en onemli etkisi ise, her zaman hayati planli yasamaya calisan birisi olarak, belki de kadere teslim olarak fazla uzun vadeli plan yapmadan yasamayi yeni hayat stilim olarak kabullenmem gerektigini ciddi olarak bana dusundurmesiydi. Analitik birisi olarak bunu yapmak kolay olmayacak. Bakalim becerebilecek miyim... Son sozum, bu kitabi mutlaka okuyun...
Mekke'ye Giden Yol
Mekke'ye Giden YolMuhammed Esed · İnsan Yayınları · 2002831 okunma
·
60 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.