Gönderi

Zulmü alkışlayaman, zalimi asla sevemem: Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem. Biri ecdadıma saldırdı mı hatta boğarım. - Boğamazsın ki... - Hiç olmazsa yanımdan kovarım Üç buçuk soysuzun ardında zağarlık yapamam; Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam Doğduğumdan beridir aşıkım istiklale [Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale] Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum? Kesilir, belki, fakat çekmeğe gelmez boyunum Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim, [Onu dindirmek için kamçı yerim çifte yerim] Adam aldırma da geç git diyemem aldırırım Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım Zalimin hasmıyım ama, severim mazlumu! Hakiki Türk ruhu, hakikî Türk hissi, Türk mertliği, Türk asaleti, Türk ahlâkı bu mısralarda en hakikî ve en kuvvetli ifadesini bulmaktadır. Ve kendisi hakikaten anlattığı gibi bir adamdı. Olduğu gibi görünmek göründüğü gibi olmak, onun bütün yaşayışında tam mânasıyla gerçekleşmiş bir düsturdu. İçi dışı bir, gecesi gündüzü bir, sözü, özü bir; elhasıl hayat şartlarının zorladığı, menfaat kayıtlarının cevaz verdiği bütün riyaları çiğnemiş bir adamdı. Kalbinde, yalnız samimi hisler; kafasında birer mücahede ve mücadele bahasına edindiği kanaatler yaşar, gelişir ve olgunlaşırdı. Hiçbir endişe onu kanaatlerinden caydırmaz, saptırmaz, ona en cüz'i fedakârlığı kabul ettirmezdi. Fakat kanaatlerine bu şekilde bağlanışı, kendi kanaatlerinin tam zıddı olan kanaatlere hürmet etmesine engel olmazdı.
Sayfa 285 - Ömer Rıza DoğrulKitabı okudu
·
3 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.