İlk kez bir Hasan Ali Toptaş kitabı okudum. Ve yanlış kitaptan başladığımı anladım. Bu kitabı elinizde yeni baskısı varsa onu okumanızı tavsiye ederim. Çünkü bu okunur gibi değil. . Yazar için baya övgüler var. Eminim hepsi bilirkişi ovguleridir. Harbi betimleme, kelimelerle oynama üstadı. Buna ben de bir şey ekleyebilirim. Elli kelimelik bir cümle yazabilme yeteneğine sahip tek kişi olabilir. Virgül de virgül. Cümle başını okuyup sona gelene kadar ne okuduğunuzu unutabilirsiniz. O yüzden etrafımızda kimse yokken ve nötr bir psikolojideyken okumanızı öneririm. . Türkçeyi de öğretiyor hani. Bu kez farklı bir bakış açısıyla okumaya yönlendirdi beni. Edebi olarak bakmaya çalıştım. Tabi uzman değilim, naçizane bakışım... Evet, naçizane bakışım diyor ki: bu kitabi belli bir yaş düzeyi okumalıdır. Çünkü yazılan şeylerde kavranilmasi gerekenleri ancak belirli bir olgunluk anlayabilir. ++++++ Konuya sıra gelince sözgelimi belli başlı o bilindik tarzda okuduğumuz kitapların hemen anlaşılır konuları gibi bir konu yok. Adım adım giderek konuyu çözdüm. Sonraki sayfalarda da tahminimde yanilmadigimi okudum. . Karakterin adı yok Alaaddin diye birini arıyor orda burda. Alaaddin diye biri yok ama var aslında. Çünkü karakterin kendi içinde uydurduğu bir kişilik. Adam arayış içinde ama ne aradığını da bilmiyor. Bence psikolojik bir hikayeye benziyor. Deneme desen deneme değil, roman mi? Galiba roman ama o bilindik şekilde değil. . Karakter (bence aslında yazar) tüm gözlemlerini ortaya sunmuş. Bir şehir düşünün üstten bakıyorsunuz. Bakkalindan, sokakta geçen adamın varlığı da yokluğu da düşüncesi de hikayede. Tıpkı TV izlemek gibi. . Yani o yüzden sakin kafayla okuyun. Ve okuduğunuz yeni baskı olsun.

Bin Hüzünlü HazHasan Ali Toptaş · Adam Yayınları · 19984,459 okunma

·

7 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gülcan Bülbül