Gönderi

Nasıl ki in­sanlar birbirlerine bağlıysa, nesiller bir aile hattından geliyorsa, aynı şekilde, medeniyetler de tarih denen çok daha büyük bir bütünün birimleridir. Bunlar insan hayatının merhaleleridir. Medeniyet, muhtelif halkların, nizamların ve inanışların neticesidir. Yalnız kendi tari­hiyle ilgilenen kimse muhakkak ki mutaassıp bir ırk­çı veya dindardır. Bir ilim adamı, açık düşünceli bir münevver, sevgi bağlarıyla vatanına bağlı olmakla be­raber, kendisini kin ve hudut tanımayan bir zihin ülke­sinin vatandaşı sayar. Eğer böyle bir kimse, eserine maksatlı politik hükümler, ırk tefriki veya özel dinî fikirler sokarsa ismine lâyık değil demektir. Aksi halde, meşaleyi taşıyan ve aldığı mirası zenginleştiren bütün halklara karşı minnet duymaktan çekinmez.
Sayfa 262
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.