Kitap hakkında hiç fikrim yoktu. Sadece Cumhuriyetin Kuruluş yıllarında Anadolu'daki fakir halktan bahsettiğini düşünüyordum. Tam olarak yanılmamışım ama Osmanlı'nın kuruluş dönemindeki Anadolu halkını anlatması ile şaşkına döndüm. Tek çözemediğim kronolojik hata mı vardı yoksa kurgu olduğundan dolayı buna çok da önem verilmedi mi ya da günümüze ulaşan belgeler ne kadar doğru gibi sorularla okudum. Çünkü Orhan Gazi, Ertuğrul Gazi öldükten sonra dünyaya geliyor, ama kitapta aynı dönemde hayattalar. Kitap adını kadınların yiğitliğinden, cesaretinden alıyor. Kadınların sözlerinin önemsendiği zamanlardan bahsediliyor, kadınların erkeklerle birlikte savaşa katıldığı yıllardan.. 1290 larda, Söğüt ve çevresinde, Osmanlı beyliliğinin kurulması, Bizans Tekfurları ve diğer beyliklerle ilişkileri, Moğolların Selçuklu Devletini bölmesini Kemal Tahir çok güzel resimlemiş bize. Dışarıdaki düşmanlardan çok içimizdeki düşmanlarla savaşmanın yorucu zorunluluğu ile de karşılaşıyoruz. Yunus Emre de şiirleriyle kitaba ahenk katıyor. Henüz Araplaşmayan Türkmenlerde Şamanizm izlerini görmek mümkün. Davul ile iletişim, baskını haber veren sesi, savaş sesi, toplantı sesi vs. için vurulan tokmak hep farklı. Dan dan dan, dan dan, dan dan dan... Gibi. Belki kilisenin çanından alınan bir gelenek, belki Moğollardan. Güzel olan da o zamanlar Rum Ermeni Türk birlikte kardeşçe yaşıyormuş. Kitap dili çok doğal, konuşmalar gerçekçi, Tasvirler çok yerinde. Filmlerde bulamacağımız şeyler var, örneğin kıyafetlerin değişmemesi, ter kokuları.. Kuruluş Osman dizisine başladım bu kitapla birlikte. Böylelikle kafamda daha iyi canlanmasını sağladım. Herşeyin bir zamanı olduğuna inanırım. Devlet Ana da bana tam zamanında geldi. Bu aralar Türk edebiyatına daha çok eğilmek istiyorum, gençlerin de sevmesi için daha fazla teşvik edilmeli diye düşünüyorum. musambafener.wordpress.com/2020/06/30/devl...

Devlet AnaKemal Tahir · Bilgi Yayınevi · 19676,9bin okunma

·

19 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ayşe Şen