Gönderi

Gürol Irzık
Viyana Çevresi'nin 1928'de yayınlanan kuruluş manifestosunda şöyle yazar: “Bugün birçok dernek ve meslek örgütünde, kitap ve dergilerde, konferans ve üniversite derslerinde kendini gösteren metafizik ve teolojik eğilimlerin artışı, mevcut sosyal ve ekonomik çatışmaya dayanıyor gibidir”. Manifesto, bilime duyarlı felsefeyi de içeren bilimsel bir dünya görüşünü bu tür eğilimlerin karşısında görür ve şöyle der: “Bilimsel dünya görüşü hayata hizmet eder, hayat da onu kucaklar.” Demagojiye, ırkçı bir milliyetçiliğin tezahürü olan duygulara yaslanan Nazizmin, mantıksal pozitivist akılcılığı bir tehdit olarak görmesi boşuna değildir. Viyana Çevresi'nin metafizik karşıtı söylem ve duruşu bu çerçevede anlaşılmalıdır. Nitekim Carnap, otobiyografisinde, aslında topyekun metafiziği değil, başta Hegel’inki olmak üzere Alman idealist felsefe ile Heidegger ve Bergson’un sistemlerini hedef aldığını yazar ve Aristoteles, Leibniz, Hume ve Kant gibi felsefecileri özenle eleştirisinin dışında tutar (bkz. Carnap 1963, s. 40-43 ve 874-875). Carnap, R. (1963) Carnap, “Intellectual Autobiography” (Entellektüel Otobiyografi), The Philosophy of Rudolf Carnap içinde, (der.) A. Schilpp, Open Court ve Cambridge University
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.