Gönderi

"Yaşamın değeri, onun kendisine verdiği değer kadardır. Tabii, kendi lehinde karar verme isteğinden dolayı, hep hak edilenden fazlası biçilir. Yukarı çıkarttığım şu çocuğu düşün! Yaşamı çok kıymetli bir şeymiş gibi, elmaslardan yakutlardan daha da değerli bir şeymiş gibi, sıkı sıkı tutunuyordu düşmemek için. Kimin için değerliydi onun yaşamı? Senin için mi? Hayır. Benim için mi? Hiç de değil. Kendisi için mi? Evet, kendisi için değerliydi. Ama ben, onun değerlendirmesini kabul etmem. Kendini, olması gerekenin çok üstünde değerliyor o. Doğmayı bekleyen milyonlarca yaşam var şu anda. Eğer o düşseydi ve beyni tıpkı yere düşen bir kovandan saçılan ballar gibi güverteye dağılsaydı, dünya için değişen hiçbir şey olmazdı. Onun dünya için bir önemi yok! Arz öyle fazla ki... O, sadece kendisi için değerli olabilir. Üstelik bu değer öylesine uydurma ki, hayatını kaybetseydi, onu kaybettiğini bile bilmeyecekti. Yalnızca o, kendisini tüm yakutlardan, elmaslardan daha değerli buluyor. Eğer düşseydi, tüm o yakutlar ve elmaslar güverteye saçılacak, ardından da bir kova su ile temizleneceklerdi. Ve o, yakutlar ve elmasları kaybettiğini bile bilmeyecekti. Hayatını kaybettiğinde, kaybetmenin bilincini de kaybetmiş olurdu."
··
1 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.