Birkaç yıl evvel okuduğum 'başkalarının acısına bakmak' kitabında, idam edilmeden önce fotoğrafları çekilen Kamboçyalı mahkumların hali beni o kadar etkilemişti ki, ölmeden evvel bir insanı ölümsüzleştirmek düşüncesinin ironik veçhesi ürpertmişti beni. O fotoğraflardan neden bu kadar etkilendiğimi bugün öğrendim. O insanların ölmüş olduğu bilgisi bu kadar dehşet vericiydi. Barthes "ucunda ölüm olan geçmiş bir geleceği gözlüyorum" diyor. Ölümle göz göze gelmek insanda yaralayıcı bir etki bırakıyor. Barthes, kendi fotoğraflarında da gelecek olan ölümünü aradığını söylüyor. Kim bilir ne zaman birileri tarafından "o vardı, bir zamanlar bizimleydi" sözlerine mazhar olacak fotoğraflarımız. Kitabı okumadan önce Barthes'i seveceğimi hissediyordum ama neredeyse hiçbir yazara karşı hissetmediğim bir şefkat duygusu hasıl oldu kendisine karşı. Ben gibi hissetmediğim fotoğraflarımda kendi mukadder ölümümle göz göze gelmemi öğrettiği için teşekkür ediyorum kendisine.