Selam,bugün size,"erkek kadının yanına giderken kırbaç taşımalıdır" diyen,bütün bedeni yalnızca bıyıktan oluşan,kafası zehir bir adamdan söz edeceğim:Niçe amcamdan! :) Evet,konu;"Nietszche'nin "Tan Kızıllığı"kitabı.Öncelikle şunu belirtmekte fayda görüyorum:Nietszche'nin,"Putların Alacakaranlığı,Böyle Buyurdu Zerdüşt,Ecce Homo"kitaplarını da okumuş biri olarak söylüyorum,okuduğum bütün kitapları arasında mukayese yapmam gerekise,bana en ağır gelen kitabı oldu. Kitap ne anlatıyor bize.Daha doğrusu neleri sorgulatmak istiyor:Geleneksel ahlakın üzerine eleştiriler yaparak,ahlak kavramını derinsel manada incelememizi,sorgulamamıza istiyor. "Ahlak nedir?"diye soruyor. Ardından imalı bir şekilde yanıtı gecikmiyor:"Yasalara en çok uyan kişi en ahlaklıdır." "Özgür insan ahlaksızdır"diyor sonra ve ekliyor:Çünkü özgür insan,geleneklere ve ahlak kurallarına göre hareket etmez.Kendi istencine göre tavır alır."diyor. Ahlakı "put"olarak nitelendiriyor. Sonra ilaveler yapıyor;"Putları kır" "Ahlak,insan putudur Kendi yarattığı puta taptığı uydurmasıdır."diyor. Almanları yine yerden yere vuruyor. Yunan kültürüne hayranlığını yeniden ifade ediyor. Fransızlara katmerli öpücüklerini fışkırtıyor. Bu adamın Fransız ve Yunan fetişinin nedenini bir türlü anlayamadım,anlayacağımı da sanmam. Tanrı konusuna değiniyor. Geleneksel ahlaki değerleri yerden yere vurduğu gibi,aynı zamanda geleneksel dini değerlere de savaş açıyor. Başta hristiyanlık olmak üzere. "Tanrı öldü"diyor ve sebebini tanrının merhametine bağlıyor. Sonra her zamanki Niçe tutarsızlığıyla bütün dinlerin suratına balgamını atıyor.* "Tanrı acıyamaz."Çünkü acımak kusurlu varlıklara özgüdür ve eğer tanrı varsa ve kusursuzsa,kusurlu varlıklara içkin şekilde bize nasıl acıyabilir"derken kendi kalesine tuhaf bir aforizmayla gol atıyor. Dipnot;(Niçe,kırbaçlanan bir ata acıdığından delirmiştir. Filozofları degerlendiriyor: Düşünsel bağlamda Kant'ı çok yetersiz bulduğunu ifade ediyor! Rousseau,ahlakın bekçisi diyerek eleştiriyor! Schopenhaur,Niçe'ye göre kötüler arasındaki iyi! Tartışmaya açık mı?Kesinlikle! İşçi sınıfını ve sosyalizmi eleştiriyor. Tüccarları üst insan kimlik olarak görüyor. Benim düşünceme göre fazlasıyla mide bulandırıcı bir görüş Nietszche'ninki! İşçi sınıfının örgütlenmesini gereksiz gördüğünü,ezilenler örgütleniyor diye yeni bir sınıfın doğduğunu ileri sürüyor.Kanısı bu şekilde! (Ben bir sosyalistim!Sosyalist olarak degerlendirdiğimde görüşü mide bulandırıcı. Bir insan ve yurttaş olarak değerlendirdiğimde görüşü yine mide bulandırıcı,tiksinç!) Duygusal değerlendirmiyorum.İnceleme yazımda size Marx'ın 'artı değer(artık değer de denir)ücret,fiyat,kar mekanizması,egemen sınıfların alt sınıflara uyguladığı mali kıskaç'bunlardan söz etmeyeceğim ama,Niçe'nin işçi sınıfına yönelik belirttiği görüşte,diyalektik materyalizme dönük düşünecek olursak,elle tutulur hiçbir yan yok! Uzun lafın kısası sevgili kitap kurtları, Nietszche,bu kitapta da nihilizmin bayraktarlığını yapmayı sürdürüyor. Dile getirdiği başta din,gelenek ve ahlak kuralları olmak üzere,reddettiği bütün tabuları neden reddettiğini, kısa cümlelerle ve aforizmalarla tartışmaya açıyor. Niçe'ye ve Niçe'nin felsefesine aşina olmayanlar için önermem.Kitabı okuyabilmek,anlayabilmek,irdeleyebilmek,bahsettiği hususlar hakkında kafa yorabilmek için kesinlikle ciddi bir felsefe alt yapımızın olması gerektigini düşünüyorum. Aksi taktirde;siz kitaba,kitap da size bakmayı sürdürecek. Sakin kafayla okumanızı öneririm. Son olarak da Niçe'nin kitaplarında(okuyanlar bilir)kendini hemen açmayan,okuyucunun düşüncelerinin aksiyona geçmesini isteyen taraflar vardır.Yorar okuyucuyu pos bıyıklı! :) Onun için size tavsiyem; Okuduktan sonra muhakkak kitaba dair okuyucu görüşlerini okuyun. Ardından kitabı tekrar okuyun. Pos bıyıklı,okunup geçilmek istemiyor.İlgi ve alaka bekliyor!;) Meraklısına,keyifli okumalar...

Tan KızıllığıFriedrich Nietzsche · Say Yayınları · 2011862 okunma

·

84 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.