Haftalardan beri sıcak ve yumuşak yemek görmeyen birliklerden biri Kanal'a yakın bir tepenin üstünde, hayatta belki son geçirecekleri bu akşam için biraz et yemek istemişti. Askerlerin birer matara suları vardı. Nafile taşıdıkları karavanalarını zayıf tahtalarla yaktıkları ateşlerin üzerine koydular ve tepenin dibinde yatan ölü bir devenin başını kesip pişirmeye başladılar. Karavanada hep beraber bir deve başını güç ıslatan kıymettar sular tebahhur ediyordu. Fakat talih, akşamüstü hafif çizgi halinde Kanal suyunu gören ve Mısır hikayeleriyle mest olan bu kıtadan, yaşamak için bir son geceyi çok gördü. Aldıkları emir üzerine ölü deve başını, yarı kaynamış sularını kumlar üstüne döktüler. Tulumları alıp Kanal'a gittiler.