Gönderi

318 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
-Titanic güvertesinde Rubaiyat! Batı’nın gözbebeği Doğu’nun nadide çiçeğini taşıyor! Hayyam, bize nasip olan şu ânı keşke kalkıp görebilseydin! Maalouf’un okuduğum üçüncü kitabı. Kitapta Ömer Hayyam’ in el yazması Rubaiyat’ı merkezinde aslında İran tarihini okuyoruz. İlk iki bölümümde on birinci yüzyıl İran’ınına tanıklık ediyoruz. Ömer Hayyam, Hasan Sabbah ve Nizamülmülk çevresinde gelişen olayların anlatıldığı bu bölüm benim için daha ilgi çekici ve sürükleyiciydi. Bu tarihi karakterlere olan ilgimi ve merakımı artırdı; özellikle Hasan Sabbah’a ve Haşhaşinler Tarikati’na. Alamut kalesini daha önce okumuş olmama rağmen, Semerkant’tan sonra tekrar okuma ihtiyacını hissettim ve tabi ki Siyesetname ve Rubaiyat’ı da. Son iki bölümde ise el yazmasını arayan bir Amerikalının anlatımıyla İran’ın demokratikleşme sürecindeki olaylara ağırlık verilmiş. Açıkçası bu kısım benim için bir süre sonra yorucu ve sıkıcı olmaya başladı. Yine de demokratikleşme girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlanması beni hüzünlendirdi. Kitap el yazmasının Titanic ile birlikte batmasıyla sonuçlanıyor. Bu bilginin kurmaca mi yoksa gerçek mi olduğunu araştırdım ve net bir sonuca ulaşamadım. Kitabın içeriğine yönelik belirtebileceklerim bu kadar. Yazara gelince; kitaplarını okumaktan büyük zevk alıyorum ve okuduğum her kitabı altı çizili cümleler ile dolu olarak kapanıyor. Elimdeki kitap bittiginde yüzümde bir gülümseme olurken içimde hüzün oluyor. Ve bu kitapla birlikte İran seyahat listemde ilk sıralara giriş yapıyor :) -Kim bilir, belki de yollarımız yeniden kesişir!
Semerkant
SemerkantAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202062bin okunma
·
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.