Hani bazen bir yazarı görme, uzun uzun muhabbet etme olanağımız olamaz ya. Bu kitap bu olanağı soyut bir şekilde bizlere sunuyor. Adeta Hilmi bey ile sohbet edermişcesine, onun ağzından onun anılarını denemevari bir dille dinlemek (hây aksi okumak dicektim) hoşuma gitti.
O koca adamı çocuk gibi düşünmek, çocukluk anılarını çocuk gözüyle okuyabilmek kendi çocukluğuma inmemi sağladı. Hayatı zevk alarak ne güzel de yaşıyor dedim. Çocukken her detayı bir romancı gözü ile kurgulayışına hayran kaldım.
Eserin içinde ara ara diğer şairlerden mısralar geçiyor çok hoş bir tad bırakmış zannımca.
Diyecek çok şey var ama ben onu Hüzün şairi olarak tanımadım. Hüznü yoğuran gerektiği yerde kullanan usta bir yazar.
'Hüzündür ki en çok yakışandır bize' diyor.
Çağımızda eksik kalanları unutmamak dileği ile iyi okumalar... (: