Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Saatler/Geyikler
Rüzgâr hediye edilebilseydi eğer sana rüzgâr hediye etmek isterdim. sarı yapraklı bir ormanda iki geyik havaya sıçrayıp öpüşüyor. boynuzları birbirine dolanmış. açamıyorlar. sarı yapraklı bir ormanda. Ata Nur kahve falında görüyor bunları. gizem bir geyik başı gibi uzanıyor aramızda. boynuzlarında senin karmaşan ve sana ait bilmediğim ve bilmek istemediğim onca şey. buna benzer çözemediğim birçok şey ormanda sarı yapraklar birer ikişer düşmeye başladığı zaman saçlarının arasından. sarı bir yaprak fosili boynunun tam kenarında. ... iki geyik ormanın kuytularında birbirine sarılmış yatıyor. boynuzları birbirine geçmiş... ... kırmızı bir yunusun havada sıçraması olurdu senin gülüşün ama gülmüyorsun. beni boğmak mı istiyorsun? benim zaten boğulduğumu fark etmiyor musun? ... geyiğin boynunda kırmızı bir leke var. melankolimin tozu alındığı zaman kanayan bir yürek çıkacak ortaya. iki geyiğin birbirine geçtiği yerde orman ışığı kırılıyor. kalbin ilmini yap diyor bir ses. aortanın kırmızılığı gibi geyiğin boynunda bir kırmızı leke... ... kırmızı bir mermerde geyik silueti; geyiğin boynunu tuttuğum zaman elimde kalan pas lekesi ya da böyle birşey seni anlamaya çalışmak. beni sevdiğin zaman yeşil kadife tüylü bir geyik ormanda su içiyor. ya da yeşil kadife tüylü bir su akıyor boynuzlarımızın arasından. ... bana gelince ben mutluyum sensiz neden bilmiyorum ama öyle işte. bedenim tanımıyor aorta /amor’u. daha korkunç şeyler bildim çünkü delilik gibi... deliliğin ülkesinde bilekler kesilmez. saatlerden geyik kanı akmaz. deliliğin ülkesinde hiçbir şey olmaz. saatler geçmek bilmez. bütün saatler pırlanta kesiği bilekler gibidir geyikler metafizik bir acıyla inlerken. bir inşaaat işçisinin güneşte bayılışı gibidir, spleen, aorta / amaor’la saatlere inerken. bir balığın kesik boynu gibidir spleen dünya tatsızlığı kristalleşirken kimyasal bir çözeltide. hiç bir şeyi çözemezsin... bileklerini de kesemezsin anti-maddeye kaçmak istersin sadece uyuşturucular kanını dondururken plazma saatlerde. bazen ama bir insanla bir şey olur kısa süren bir şey iki geyiğin sıçrayıp havada öpüşmesi gibi bazı insanlarla yıllarca görüşsen de bir şey olmaz. ... seninle biz hiç kavga etmeyelim çünkü geyikler kavga ettiğinde boynuzları birbirine dolanır ve ölürlermiş. gece saat 3:30. senin için birşeyler yazmak istiyorum ama gözlerinin karşılaştığın insanlara nasıl sevgiyle baktığından başka birşey gelmiyor aklıma.içimdeyken bana bakışın bir de. kumru değiliz biz geyiklerin sonu da çok acıklı ne kalıyor geriye? ... gece 10’a doğru aradın. birkaç gün sonra dolunay olacağını, rakı içeceğini ve denize deniz kızları için biraz rakı dökeceğini söyledin. kıskandırmanın daha zarif bir yöntemi olamazdı ama beni daha fazla kıskandırma olur mu? dayanamam ben buna. taş kesilir boynuzlarım. içimdeki kuş ölür doğuya bakan yüzünle bak bana ve kalbimin bir porselen gibi olduğunu hiç unutma. çocuk gibi olduğumu söylemiştin zaten.çocuk gibi yazdığımı biliyorum bu kitapta kırmızı mürekkeple boyanmış bir çocuk başı uyuyor kalbimde. fosforlu gözleri açıklanamayan şeylerin merkezi gibi. tıpkı bunun gibi açıklanamayan şeylerin merkezi olsun isterdim bu kitap; hiç kumru olamamış bir çocuk izini bırakırken onun üstünde; ararken bir kumru oluş halini... bir ilişki bitince ne olur? bir ilişki bitince ne olur? bir kumru sormaz bunu ama ben bunu soruyorum kendime sürekli ve mütemadiyen bu kitapta ararken bir kumru oluş halini. ...
Lale Müldür
Lale Müldür
·
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.