Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

480 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Metafizik - Aristoteles
Beni derinden etkileyen birkaç kitaptan biri oldu. Açıkçası bu kadar büyük ve önemli fikirler üzerine konuşmak benim için çok zevkli. Ama şimdilik ancak kısa bir özet yazabilirim. Aristoteles öncelikle deneyimin, sanatın ve bilgeliğin ne olduğunu açıklıyor. Diğer bilimlerden farklı olarak asıl bilgeliği aradığını ve bunun da ilk felsefe (yani metafizik) olduğunu söylüyor. Kendisinden önce gelen bilge ve filozofların varlık hakkındaki görüşlerinin ne olduğundan bahsedip, konuyu özellikle Pythagorasçılar ve Platon’a getiriyor. Çünkü onlar diğerlerinden farklı olarak duyulur olanın ötesinde varlıkların da olduğunu söylüyorlar. Pythagorasçılar bu türden varlıklara “sayılar” Platoncular ise “idealar” diyor. Aristoteles öncelikle varlığı sadece maddesel olan olarak ele alanların hata yaptığını, çünkü doğanın var olanların yalnızca bir cinsi olduğunu ve duyulur olanların dışında da varlıklar olduğunu söylüyor. Ayrıca bilgiyi sadece duyumlar olarak ele alanların da yanıldığını, çünkü onların duyuların yanıltıcı olduğu iddiasından hareketle bilgiyi imkansızlaştırdıklarını söylüyor. Bu konuda özellikle sofistlerin yaptığı mantıksız tartışma şekillerini eleştiriyor. Bir konuda konuşabilmek için tanımlara ihtiyaç olduğunu, tanımlama yapabilmek için de tikel ve tümel ayrımı yapılması gerektiğini söylüyor. İşte Aristoteles bu tümeller konusu üzerinden maddesel varlıkların dışındaki varlık türünü, yani ilk felsefenin uğraştığı alanı (metafiziği) tanımlıyor. Aristoteles Pythagorasçıları ve Platon’u ise, duyulur olan varlıklar ile sayılar veya idealar arasındaki ilişkiyi açıklamamış olmalarından dolayı eleştiriyor. Onlar maddesel varlıkların sayılar veya ideaları taklit ettiklerini veya onlardan pay aldıklarını söylüyorlar, ama bunun nasıl olduğunu açıklamıyorlar. Bu yüzden onların felsefelerinin birçok mantıksal soruna sebep olduğunu söylüyor. Aristoteles “ilineksel, tikel, tümel, ilke, neden, öğe, nicelik, nitelik” gibi birçok kavramın tanımını yaptıktan sonra, bu ciddi sorunu çözebilecek kendi varlık anlayışını geliştiriyor: formlar. Formların duyulur varlıklar ile tümeller arasındaki ilişkiyi nasıl açıkladığını gösteriyor. Ayrıca matematik ve fizik gibi bilimlerin de metafizikten nasıl çıktığını ve bu bilimlerin birbirleriyle olan ilişkisini açıklıyor. Bunların dışında, varlığı anlamamıza yarayan “cins ve tür, aynılık-başkalık, benzerlik-farklılık, öncelik-sonralık, etkin-edilgin, yoksunluk-tamlık, zıtlık, çelişki, karşıtlık, hareket, işlerlik, imkan” gibi birçok kavramın tanımı ve açıklamasını da yapıyor. Eleştirilerim: Bence Aristoteles’in başarısı, Platon’dan gelen idealar kuramını temel alarak varlık felsefesini hem daha sistemli bir şekilde açıklaması hem de onun eksiklerini farkedip eleştirerek daha gelişmiş bir ontoloji kurmasıdır. Fakat eğer sadece bu kitabını ele alırsak, bu başarısına rağmen akıl, tanrı gibi konulardan yüzeysel olarak bahsetse bile idealar kuramına nazaran bu konularda, yani varoluşun başka zor konularında yeterince bir şey söylememiş. Onun esas başarısı, duyulur varlıklarla tümeller arasındaki ilişkiyi tatmin edici bir şekilde açıklayarak diğer bilimlerin gelişimi için bir temel oluşturması gibi görünüyor. Ama örneğin neden tümellerle tikellerin birbiriyle uyuştuğunu (veya daha basitçe ifade edersem: Neden düşüncelerimizin maddeye uyum gösterip de bilim yapabildiğimizi) açıklama konusunda idealar kuramının ötesinde veya ondan farklı bir şey söylemediği için, idealar kuramının Aristoteles’inkine göre hala daha güçlü olduğu tarafları da var.
Metafizik
MetafizikAristoteles · Pinhan Yayıncılık · 2018544 okunma
·
151 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.