Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
“Tüm korkular geleceği hayal ederken ortaya çıkıyor. İşleri ertelemekte doğal olarak bu korkuyu doğal olarak artırıyor. Çok geçmeden hepimiz yorulmuş, bıkkın beyinlerine yüklenen meşgul kafalar haline geliyoruz. Çok fazla gelecek kaygısı insana bunu yapıyor işte! Bu sıkıntılar ancak bir savaşçı yaklaşımı ile çözülebilir. Bir savaşçı kılıcını geleceğe doğrultur. Bir savaşçı tam olarak odaklanmasına engel olan şartların tümüne de doğrultur kılıcını. “ Pek çoğumuz çocukluğumuzu güzel anılarla hatırlarız. Sabah erkenden başlayan gün ile sokakta sayısız oyun kurardık. Saatin kaç olduğunu bilmez, açlığımızı bile unuturduk. Peki, şu an ne kaybettik o günlerden? O günlere dönüp baktığımızda her şeyi sadece o an yaşadığımızı anlıyoruz. Sadece sokakta olduğumuz günler vardı ne dün oyunda yaşanan küslükler ne de yarın ne oynayacağımız telaşı. Farkında olmadan daha küçük canlar iken biliyorduk hayatın bugünden ibaret olduğunu. Peki, ne zaman unuttuk? Ne zaman dün, yarın; bugünden daha kıymetli oldu? Evet, aslında hepimiz biliyoruz hepimiz en az bir kez “ Gün bir gündür, o da bugündür.” Demişizdir… Bugünün şartlarında yaşamaya çalışıp, yarınlarla günümüzü boğuyoruz, çoğu zaman kendimiz için değil başkalarının onayı için yaşıyoruz. Günün sonuna bakıldığında ise sadece birikmiş işler, karşındaki insanın umurunda bile olmayan onaylar kalıyor. Gerçekten bu mu amacımız? Birilerinin onayı ve mutluluğu için kendimizi köreltmek mi? Bu hayat yalnızca bir kez senin, gün sonunda kendini mutsuz hissettiğin her gün boşa gitmiş demektir. Her yeni güne hedeflerin ve amaçların için yalnızca bir adım atarak başlamak o yolu önce yarılaman sonra bitirmeni sağlıyor. Sadece bir adım hayallerine ulaştıracaksa neden atmamayı seçeceksin ki? Malcolm Gladwell’in Outliers kitabında geçen mükemmel bir söz var. “ Çok çalışmak, ancak hiçbir anlam taşımadığında bir hapis cezasıdır. Anlamı olduğunda, eşinizi belinden yakalayıp durmaksızın döndürmenize neden olacak türde bir şeye dönüşür. “ Bu sözün bende anlamı çok başkadır. Ne zaman çalışmaktan yorulsam ve ertelemeye başlasam aklıma gelir ve bana hayalini kurduğum, uğruna yürüdüğüm yolları hatırlatır. Gözümde her zaman canlandırdığım renkli resmi yeniden görmemi sağlar. “ErteleME” kitabı da tam olarak bu cümlenin eseri benim için… Hedeflerimize ve amaçlarımıza bambaşka bakmamızı sağlıyor. Özlediğimiz çocukluk oyunlarımızı bugünün zorlu çalışmalarına katmamızı istiyor. Nasıl ki çocukken oynadığımız oyunlar bizim için zor gelmiyorsa, nasıl ki yataktan “ Offf, yine mi oyun oynayacağız.” Diyerek uyanmıyorsak amaçlarımızı da oyunlaştırarak sevmeyi bizlere öğretmek istiyor. Günü zenginleştirmek ve mükemmel zamanı beklemeyi bırakmak sadece harekete geçerek mutlu olacağımızı hatırlatıyor. Kitabın genelinde pek çok konuya değinilmiş egomuzu başarılarımız için kullanmaktan acıları bile sevmeye kadar upuzun bir yolu ellerimize sevgiyle bırakıyor. Yazarın yılların verdiği birikimi böyle açık ve sade bir dille anlatması kitabın akıcılığını sağlıyor. Zorlukların engel olmadığı, en çok imkânsızın sevildiği bir dünyaya farklı bir bakış açısı kazanmamızı sağlıyor. Kitaplar okunması gereken zamanı kendileri belirliyor. En ihtiyacınız olduğunda bu kitap sizi seçecek ve değişiminiz için 240 sayfa boyunca mücadele edecek. Sadece kitabın sizi seçeceği zamanı bekleyin :) “Tembel insan, hak edilmiş bir dinlenmenin zevkini bilemez. Çünkü Pascal' ın dediği gibi ısınmak üşürseniz, dinlenmek yorulursanız güzeldir.”
Erteleme!
Erteleme!Steve Chandler · Trend Yayınevi · 2013201 okunma
·
180 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.