Bir savaşın bülbülleri...Henüz kızarıklığı geçmemiş bir burun ve yeni kurumuş gözyaşlarım ile Bülbül'ü yorumlamak istedim sizlere..
Ruh halimizle birlikte zaman zaman okuduğumuz kitapların türü de değişkenlik gösteriyor tabiki.. Ve bunun en güzel yanıysa bir kitapla doğru zamanda tanışmak..
İşte bende Bülbül'e böyle güzel bir zamanda denk geldim ve kitabın bendeki etkisi üstüne size de tavsiye etmek istedim..
Bülbül, genel olarak II. Dünya Savaşı dönemi Fransasında bir zamanlar kardeş olduklarını dahi unutmak üzere olan Viann ve Isabelle isimli iki kız kardeşin savaş ile birlikte tekrar bir araya gelmesi ve kendilerinden önce birbirlerini ve diğer insanları kurtarmak için verdikleri mücadeleleri anlatıyor. Bu zamana kadar tamamen farklı hayatlar yaşamış iki zıt karakter olan kız kardeşler savaşın onlardan kopardıkları ile birlikte bir çok şeyi yeniden keşfediyor.
Nazilerin esiri olan bir şehirde, bir yandan Viann(kendisi de bir anne olduğu içindir ki içindeki cesaret ortaya çıkıyor ve) savaş ile ailelerinden koparılan yetim çocukların elinden tutuyor.. Diğer yandaysa Isabelle daha küçüçük genç kız elleriyle direnişe en tehlikeli yollardan destek veriyor.. Yaptıları ile kahraman olarak anılan bu muhteşem kadınlar yıllar boyu birçok insana umut ışığı oluyor. Öyle körlük derecesinde 'feminizm' ya da 'kadınlar dünyanın merkezidir' diyenlerden değilim ama bu kitap kadın gücünü ve bülbülün kelime anlamını okuyucuya sonuna kadar hissettiriyor..
(İngilizce adı The Nightingale olan bülbül Fransızcaya "Rossignol" olarak geçmiştir ve kelime anlamı "karanlıkta şakımak" demektir. Bülbüller geceleri daha fazla öten bir kuş türüdür ve bu iki kız kardeşin de savaşın karanlığı altında verdikleri mücadeleler, geceleri öten bir bülbül misali tasvir edilmiştir..)
Üslup harikaydı. Anlatım da öyle. Açıkçası Bülbül'ü elime aldığımda savaş kitaplarının beni hep çok etkilemiş olmasından, beni sarsacağını hissettim ve bu yüzden bitirmemin zaman alacağını da.. Ama okurken sanki biri nazikçe koluma girmiş ve beni olayları yakından izlemem için kitabın içine çekmiş gibiydi. Anlatılanlar gözümde bir bir canlanıyordu ve ana karakterlerden tutun en pasif tutulmuş karakterlere kadar tüm duyguları mimiklerimde hissedebiliyor ve zihnimde kolayca canlandırabiliyordum.
Eğer eski zamanları seviyorsanız, gerçekçi bir kurgu arıyorsanız zaten Bülbül'ün bağımlısı olacaksınız diye düşünüyorum..
Ve size iki kız kardeşin ruhunun manzarasından fransız direnişine verdiği destekleri, aşkları, kayıpları ve zaferleri izlemeyi tavsiye ediyorum :)
