Bir isim, bir kitaba bu kadar yakışabilirdi! Kızların Suskunluğu, Homeros'un İlyada destanında geçen Truva Savaşı'nı kadınların gözünden, susmak zorunda kalan kadınların gözünden anlatan bir şaheser! Kitabımız, Truva Savaşı esnasında Yunanlılar'ın Lyrnessos şehrini işgaliyle başlıyor. Ana karakterimiz Brises, kardeşleri ve kocası gözünün önünde öldürülmesinden sonra esir alınıp Akhilleus'a savaş ganimeti olarak veriliyor ve hikayemiz böylece şekilleniyor. Eski hayatına veda etmek zorunda bırakılan Brises, çoğu destanda Akhilleus'un sevgilisi olarak anlatılsa da, Kızların Suskunluğu'nda Akhilleus'un geceleri tecavüz etmek ve kendisi ile askerlerine şarap doldurtup hizmet ettirmek dışında kullanmadığı bir köle olarak resmedilmiş. Ve tam da bu pencereden kitap, savaş içindeki aşk hikayelerini cesur bir dille eleştiririp, 'savaş kötüdür; doğurduğu şeyler yalnızca nefret, ölüm ve çaresizliktir.' mesajını çok başarılı bir şekilde vermiş. Kurgu çok başarılı, dil tam ayarında. Kitap üç farklı bakış açısıyla yazılmış: Ana karakterimiz Brises'in ağzından kısımlar ağırlıkta. Akhilleus'un dilinden kısımlar özellikle sonlara doğru oldukça fazla. Ayrıca, yazarın ilahi gözden anlattığı kısımlar da var. Aslına bakılırsa bu örgü, kağıt üzerinde teknik olarak pek de başarılı durmuyor. Özellikle elleri kolları birbirine dolanan yeni genç yetişkin yazarları romanlarında böyle teknikler kullanırlar çünkü bu ve benzeri üç bakışlı yöntemlerle kurguya istediğiniz zaman istediğiniz açıdan bakabildiğiniz için, anlatmak istediğiniz her şeyi oldukça kolay aktarabilirsiniz fakat ortaya estetik açıdan bir facia çıkar. Fakat Pat Barket oldukça iyi iş çıkarmış ve asla sırıtıp rahatsız etmeyen bir anlatım örgüsü oluşturmuş. Ve böylece ortaya Kızların Suskunluğu çıkmış. The Guardian, Kızların Suskunluğu'nu 21. yüzyılın en iyi 100 romanından biri olarak göstermiş. Katılıyorum ve listeyi en iyi 50 olarak daraltıyorum. Ayakta alkışlanası bir kitap. 10 puanımı gönül rahatlığıyla veriyorum ve incelememi, kitabın sonundan bir alıntıyla bitiriyorum. Hiçbir spoiler içermeyen bu alıntı, anlatmak istenen her şeyi birkaç cümlede anlatıyor. Buyurunuz: 'O insanlar, düşünülemeyecek kadar uzak o geleceklerin insanları bizim için neler düşünür? Bir şeyi biliyorum: Fetihlerin ve köleliğin zalim gerçeklerini istemezler. Erkeklerin ve oğlan çocukların katledildiğini, kadınlarla kızların köle alındığını duymak istemezler. Bir tecavüz kampında yaşadığımızı bilmek istemezler. Hayır, bambaşka, daha yumuşak bir şeyi tercih edecekler. Bir aşk hikayesini belki?'

Kızların SuskunluğuPat Barker · İthaki Yayınları · 20201,179 okunma

··

1.927 görüntüleme

Ayşe Keleş

@dedimki ·

18 Temmuz 2020 16:49

Güzel bir inceleme olmuş teşekkürler...

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.