Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

294 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Oktay Sinanoğlu Kimdir? Sinanoğlu'nun babası Nüzhet Haşim Sinanoğlu Atatürk tarafından atanmış kosoloslardandır. Aynı zamanda "Latin Edebiyatı Antolojisi", "Grek ve Romen Mitolojisi" kitaplarını yazmış ve İtalyan Goldini'nin "İki Efendinin Uşağı" tiyatro oyunu ve Dante'nin "Divina Komedia" sını ilk kez Türkçeye çeviren kişidir. Annesi Rüveyde Hanım Karacabey ailesinden Ankara'nın yerlisi kalemi kuvvetli Türkiye'nin ilk kadın gazetecilerindendir. Kız kardeşi Efşin Afşar sanatçıdır. " Ben yazar bir aileden geliyorum annemin kalemi oldukça kuvvetliydi çok da severdim ne yapsam ben bunları geçemem en iyisi bilime yöneleyim dedim" diyor kendisi. 25 Şubat 1935 yılında babasının konsolosluk yaptığı İtalya/Bari'de dünyaya gelmiş. 2. Dünya Savaşı çıkınca 1939 da ülkeye dönmüşler. Kendisi o dönem " Türk Maarif Cemiyeti Yenişehir Lisesi" olan şimdiki adı " Ted Yenişehir Koleji" mezunudur. Okul o dönem Türkçe eğitim vermekte olup ne üzücüdür ki şimdi yabancı dille eğitim yapmaktadır. 1953 de Ted'den birincilikle mezun olup devlet bursuyla A.B.D Berkeley'de Kaliforniya Üni. Kim. Böl. gider okulu dereceyle bitirir(1956). "MIT" de yüksek lisansını tamamlar 1Temmuz 1960'da Yale Üni. de öğretim üyesi olarak devam eder. 1963 yılında Yale Üni.de 26 yaşında son 300 yılın en genç profesör ünvanına sahip olur. Yale Üni.deki Retorik Kimya Böl. kurucusudur. İki kez Nobel'e aday gösterirlir kendisinden istenilen evrakları göndermez. Ben iki kitabını okudum "Büyük Uyanış" ve " Hedef Türkiye". Her iki kitap ta içerik olarak hemen hemen aynı diyebilirim. O nedenle burada " Büyük Uyanış" kitabıyla ilgili de bir kaç cümle söylemek isterim. "Büyük Uyanış" hocanın makale, röportaj, tv programlarındaki konuşmalarından oluşuyor. Yaklaşık olarak son yüz sayfası da okur ve takipçilerinden gelen mektup ve maillere ayrılmış açıkcası "Büyük Uyanış" okunmadan "Hedef Türkiye" nin okunması yeterli diye düşünüyorum. Peki nedir bu adamın derdi? Türkçe...ille de Türkçedir. Sayısız prof.lar yetiştirmiş, kuramlar bulmuş, 50 yılldır çözülemeyen bir problemi çözmüş, matematikle kimyayı birleştirmiş, yeni bölümler açmış bu adam niye illa da Türkçe diye tutturmuş. Dünyanın sayısız önde gelen ülkesi ona kapılarını açmışken, Yale Üni.de 40 yaşından evvel prof olmak mümkün değilken üni. onun için kurallarını esneterek ona prof.ünanını vermişken kendi milleti onu niye bu kadar az tanır? Niye kendi ülkesinde söz sahibi olamaz? Çok övülüp alkışa tutulup lakin iş yapması engellenir? Niye? Bu niyeye vereceğimiz cevap bellidir ama kimilerince komik bulunacaktır. " Dıj güçler mi ho ho hoo" diye alaya alınma ihtimali kaçınılmazdır. Siz ülke üzerinde oynanan oyunları küçümseyip alaya aldıkça birileri de size kıçıyla gülmektedir. Sayın Sinanoğlunun söylevlerinden yabancı dillere düşman olduğu çıkmasın bu büyük bir yanılgıdır. Kendisinin ısrarla altını çizdiği şey ana dilde eğitimdir. Yabancı dille eğitim yapan ülkelerin yalnızca sömürge ülkeler olduğunu ısrarla vurgular. Bir ülkede hangi dilin dünya dili olduğu safsatası yayılmışsa bilinki orası o dilin sahibinin sömürgesidir, kölesidir der. Bir ülkeyi ilerletmemek için suni sebepler yaratır, misal, dinci, milliyetçi, sağ, sol, öztürkçe, eski türkçe gibi kavramları birbiriyle çatıştırır eğitimin kendi dilinde değil başka dilde olmasını sağlar hem birbirine hem kendi kimliğine düşman nesiller yetiştirir ve böylelikle o ülkeyle savaşmanıza gerek kalmaz tüm benliğiyle size hizmet eden gönüllü kölelere sahip olursunuz kendi ideolojilerini öne çıkarmak için size ummadığınız tavizler verir bir gecede sizin çıkarınıza olan yasaları çıkarttırırsınız diyor. Yanlış olanı alenen söyleyen hiçbir ideolojik kimliğin arkasına sığınmayan bu dürüst adamın bu ülkede bilinmemesi de revanşta olmaması da oldukça normaldir. Şakşakçılar grubundan destek almak için taraf tutmak zorundasınız. Tarafınızı belli etmek takım tutar gibi tuttuğunuz bir grubun tüm saçmalıklarını onaylamak karşı tarafta olan kimliklerin vasıflarına ve bu ülkeye hizmetlerine bakmaksızın karalamak, bu ülkede normal olan budur. Hem Atatürk'ü ve Atatürk'ün dil polikalarını destekleyip hem ağzınızdan İslam sözcüğünün çıkması tam da yakındığınız ve eleştirisini yaptığınız bölünmüşlükler bağlamında ne muhafazakar kesimin ne de yenilikçi çağdaş geçinenlerin rağbet etmeyeceği konuma indirgenmeniz elbette kaçınılmazdır. Türk dilini zayıflatmak için Atatürk'ün ölümünden itibaren başlayan tezgahları işaret ederek gerek eğitimci gerek ebeveyn olarak yolunuza ışık tutuyor, uyarıyor, uyandırmaya çalışıyor. Gerçekten vatanını ve milletini seven Türkiye'nin bağımsızlığını ve bütünlüğünü kendine dert edinen bireyler iseniz kulak verin bu adamın dediklerine. En azından makalelerini okuyun. Yabancı dilde eğitimin bize neler kaybettireceğini, AB'nin neden gerekli olmadığını, küreselleşme safsatasının ne manaya geldiğini, toprak ve tohum yasalarını, özelleştirmeyi, yurt dışında doktora eğitimi adı altında ülkenin nasıl soyulduğunu, sanayileşmenin nasıl ve neden durdurulduğunu, bu ülkeden neden bilim insanı çıkmadığını ve Türkçemizin neden önemli olduğunu yönetimde kim olursa olsun halkın nasıl ve neden uyanık olması gerektiğini dilinde tüy bitinceye kadar anlatan bu adamın derdi devleti ve milleti ve bilhassa Türkçesinden başka bir şey değildir. Sayın Oktay Sinanoğlu 19 Nisan 2015 de Hakkın rahmetine kavuşmuştur saygı ve rahmetle anıyorum. Kendisinin yürürken ve düşünürken dilinden düşürmediği Dumlupınar Marşını da eklemek isterim. youtu.be/U9BVe3jiL2Y
Hedef Türkiye
Hedef TürkiyeOktay Sinanoğlu · Alfa Yayınları · 20091,357 okunma
··
342 görüntüleme
ismail okurunun profil resmi
Güzel inceleme olmuş abla eline sağlık Ne hikmetse bu aralar karşima çok çıkıyor kendiler Acaba bir sınav sorusu mu 😁
FatmaYıldız okurunun profil resmi
Kitap seni çağırıyor kardeşim :) çok sağol yorumun için.
Bu yorum görüntülenemiyor
Serdar okurunun profil resmi
Bununla ilgili bir anımı paylaşayım istanbulda psikoloji bölümünü kazanmıştım ingilzce. Sevinçle girmiştim hallederim diye düşündüm öyle olmadı tabi bir üniversitrde hazırlık okuyor havası değilde kreşte oyun havasın gibiydi öğretmenler de bir umursamazlık neyse bin pişman oldum kendi dilim dururken ingilizceyle dayatmayla okurum ikinci hafta üsküdar sahaflar çarşısında karşılaştım tanıştım sinanoğlunda dedimki keşke bu kitabı daha önce okusaydım duygularımın hepsi oradaydı ingilizce öğtenme karşıyı değilim ama bunu bilmiyorsanız hazırlıkta vakit kaybetmeyin
1 önceki yanıtı göster
FatmaYıldız okurunun profil resmi
Çok teşekkürler Hocam bu değerli yorum için bu durumun mağdurlarından olarak söz hakkı en çok sizlere düşer Sayın Sinanoğlu davasında son derece haklıdır.
Neşe okurunun profil resmi
Dilimiz kimliğimizdir. “Türkçe giderse Türkiye gider.” demiş Sinanoğlu. İnsanları “şucu, bucu” diye yaftalarken, kendi düşünce biçimini oluşturmaksızın türlü türlü “izm”lerin peşinde savrulurken en önemli kısımları atlıyoruz. Ancak bu tavrımız, bir bardağı yanlışlıkla kırıp yenisini almak gibi bir şey değil ki. Kendimizle beraber herkese zararı dokunuyor. Oktay Sinanoğlu okumam diyenler bir daha düşünsün. Çok iyi bir inceleme olmuş Fatma. Her yönüyle iyi... Yüreğine sağlık, kalemine sağlık. 💕🌼
FatmaYıldız okurunun profil resmi
Çok teşekkürler Neşecim yorumun ve paylaşımın için de Hocayı hakkettiği şekilde anlatmaya benim lisanım eksik kaldı ama dilerim daha nitelikli okurlar kalemi daha kuvvetli kişiler tarafından da yazılır anlatılır...sevgiler.
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.