Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bir yanılsamanın gerçeği= Sigmund freud
Belli uygarlıkta Uzunca bir süre yaşayıp sık sık bu uygarlığın kökenlerini nasıl bir yol izleyerek geliştiğini keşfetmeye çalıştığında bazen karşı yöne de bir bakarak bu uygarlığın geleceğinin nasıl olacağını ve ne tür dönüşümlere maruz kalabileceği sorma gereksinimi duyar ama çok geçmeden öyle bir sorgulamanın değerinin daha başından birkaç unsur tarafından azaltıldığı ortaya çıkar Her şey bir yana insan etkinliklerinin oluanca boyutuyla değerlendirmesini yapabilecek çok az sayıda insan vardır . İnsanların çoğu kendisini bu etkinlikleri bir tek veya az sayıda alanıyla kısıtlamaya zorlanmıştır. Ancak insan yine de geçmiş ve şimdiki durum hakkında ne kadar azşey bilirse gelecek hakkındaki yargısı da o derecede belirsiz olma durumundadır. Ayrıca Herkesin kendi kişisel beklentilerin Tam da bu türden bir yargılar kendini göstermesi gibi küçük bir rol oynamaları bir başka zorluktur bu beklentilerin de insanın kendi yaşantısında yer alan tümüyle kişisel unsurlara yaşam karşısındaki karakteristik özelliklerinin veya başarı ve başarısızlıkları belirlediği çok veya az iyimser olmasına bağlı bulunduğu görülür.son olarak şu çarpıcı olguyu dikkate almak gerekir insanlar genellikle içinde bulundukları durumu naif bir biçimde sanki içeriği hakkında bir değerlendirme yapma yeteneğinden yoksunmuş casına yaşarlar. Freud insanların toplumun ve uygarlığı yıkmakla ilthap edip bireyin genellikle bunlara aykırı davrandığını belirtir. Ve ona göre uygarlığın kurallarına ancak belirli bir derecede zorun uygulanmasıyla geçerlilik kazandır alabileceği gerçeğinden sorumlu olan iki yaygın insanı özellik vardır insanlar kendi istekleriyle çalışmaktan hoşlanmazlar ve tutkuları karşısında mantıksal tartışmalar yapmanın yararı yoktur. Freud totem ve tabu esrerinde bebeğin ilk doğum aşamasında ilk hazzı ve güvenme hissiyatını annesinde bulduğunu, sonradan bunu babasına yüklediğini ve daha sonra ki yıllarda bu özellikleri başka şeylere yükleyerek kendinş güvende hissetmeye çalıştığını belirtir. Bir uygarlığın psişik buluşları arasında belki de en önemli şey, bu en geniş anlamıyla uygarlığın dinsel düşüncelerinden başka bir değişle yanılsamalardan oluşur. Uygarlığın insanı koruma görevini birçok alanda hala iyi bir biçimde yerine getirdiğini ve Zaman geçtikçe bu konuda Daha da Yetkinleşrceğini hepimiz biliyoruz. ama hiç kimse doğanın günümüzde insan uygarlığı karşısında henüz tam olarak yenilmiş olunduğuna yansımasına katılmaz. uygarlığın ortadan kaldırması için uğraşmak çok büyük bir kayıtsızlıktır, o zaman geriye sadece Doğal ortam kalacak ve bu Doğa şartlarına katlanmak çok daha güçlü olacaktır. Doğan'ın bizlerden herhangi bir İçgüdü kısıtlaması talep etmediği gönlümüzün çektiği gibi hareket etmemize izin verdiği Doğrudur. Doğa'nın bizi kısıtlamak için kendine özgü özellikle Etkin yöntemleri vardır, göründüğü kadarıyla bize soğukkanlılıkla zalimce olasıdır ki Tam da bizim de uyum sağlamamıza yol açmış yerler aracıyla yok eder .Doğan'ın Bizi tehdit eden bu tehlikelerden kurtulabilmek için bir araya geldik, ve diğer yanı sıra ortak yaşamımızı mümkün kılmaya yönelik olan insanın uygarluğını oluşturduk Çünkü uygarlığın Aslı görevi gerçek varlık nedeni bizi Doğaya Karşı savunmaktır. Çok az insan doğanın bir gün tümüyle insana hitap edeceğini Umut etmektedir sanki insan tüm denetimi ara sıra ile alay eden unsurlar mevcuttur depremlerle yer yüzündeki tüm insan yaşamı ortak olmuş yapıtlarıyla beraber yere gömen Toprak ,her şeyi bir kupon içinde salıp doğan su, her şeyin önüne katıp sürükleyen Fırtınalar diğer mikroorganizmalar saldırıları ile ortaya çıktıklarını Henüz yeni bulduğumuz hastalıklar ve son olarak Henüz ilacı bulunmamış ve Belkide hiç bulunmayacak ölüm karşısında çaresiz kaldığımız acı ölüm olgusu vardır. Bugün Doğa bütün azameti ve acımasızlığıyla başımıza dikilir ,uygarlığın işleyiş sayesinde kaçıp kurtulmayı düşündüğümüz güçsüzlük ve çareslik içinde bir kez daha aklımıza getirir, insanlığın sağlayabildiği az sayıdaki hoşnutluk ve gurur veren izlenimlerden biri de bu temel unsurlardan kaynaklanan bir felaket karşısında uygarlığının uyuşmazlıklarına, sorunlarla düşmanlıklarını unutup kendisini doğanın Üstün gücüne karşı savunmanın ortak görevine katılmasıdır. genel olarak tüm insanlık için olduğu gibi yaşayan biri içinde katlanması geç olan yaşam içinde yerini aldığı uygarlık bireye belirli bir ölçüde yoksulluğu zorla kabul ettirir, ve insanlar bireye uygarlığın ahlaki kuralların ya da uygarlığın koşulları nedeniyle belirli bir ölçüde kısıtlar, buna Doğan'ın birey üzerindeki incitici etkileri denir. uygarlığın ve diğer insanların kendi üzerinde uyguladığı incitici ve nasıl tepki gösterdiği bellidir, uygarlığın kurallarına ölçülere uygun derecede bildiren çocuklara karşı düşmanlık geliştirir ,uygarlık bireyin kendisini tehdit eden Üstün güçlerine karşı bireysel olarak savunmasını gerektiği kanısından kurtarmaktadır, bu sorunu herkes için aynı biçimde çözümler bu konuda tüm uygarlıkların benzer bir davranışı göstermeleri Dikkat çeker. uygarlık insanın doğa karşısında savunma görevini başka araçlarla sürdürür, görevi çok çeşitli yönleri vardır. insan ciddi bir biçimde tehdit altında olan ve huzur aramaktadır. yaşamı ve vahşet verici özelliklerinden kurtarılmalıdırlar. Birer öğreti olarak sunulan düşünceler Deneylerle elde edilmiş sonuçlar düşünce ürünleri değildirler. Bunlar sadece yanılsamalardır,insanlığın en eski en güçlü sırrı doyumudurlar, bu düşüncelerin gücü Sırrı gücünde yatar. Daha önceden bildiğimiz gibi çocukluktaki çaresizliğin dehşet verici izlenimi baba tarafından giderilen bir korunma gereksinimine yol açmıştı, bu çare tüm yaşam boyu sırtının dayandığı Bir babanın varlığına bağlı kalmayı zorunlu hale getirmiştir. Böylelikle ilahi bir tanrının iyiliksever egemenliği yaşam tehlikelerinden kaynaklanan korkumuzu gideren,bir dünya düzeninin kurulması insan uygarlığından büyük oranda gözardı edilmiş olan Adalet talebini yerine getirilmesini Garanti eder bu dünyadaki varlığımızın gelecekteki bir yaşamla sürmesi bu Arzu doyumlarının gerçekleşeceği zaman ve mekan çerçevesini belirler,evrenin nasıl oluştuğu veya bedenle ruh arasındaki ilişki ne olduğu gibi insanın ilgisini çeken bilmecelerin yanıtları Bu sistemin temelinde yatan düşüncelerle uyum içinde geliştirmişlerdir. Baba kompleksinden kaynaklanan çocukluğu ait çatışmalarını Evrensel kabul gören bir çözüme ulaştırmaları bireyin Ruhunda çok büyük bir rahatlama oluşturur, bu düşüncelerin yanılsamalar olduğunu söyleyebiliriz. Aristo'nun böceklerin gübreden oluştuğu biçimindeki düşüncesi bir hataydı, Bizden öncekilerin reng hastalığını aşırı cinsel faaliyeti sonucu olduğu biçimindeki inancı da bir hataydı, Bu hataları yansıma olarak vermek çok doğru olmaz. öte yandan Kolombo ın Hindistan'a ulaşan yeni bir deniz yolu bulduğunu sanması bir yanılsamaydı,Bu yanılsama da Kolomb'un arzuları da çok açıktır,.yanılsamalar için niteleyici olan nokta insanlara isteklerinden kaynaklanan arzularıdır. Bu yönleriyle Yansımalar psikiyatrik Hediye, onlara yakın şoförler ama hezeyanlarının yapısı daha karmaşık olması bir yana bir başka ayrıntı daha gösteriler yanına söz konusu olduğunda gerçekler çelişki halinde olmalarının temel bir nokta olduğu vurgulanır. yanılsamalar yalan olması gerekmez yani gerçekleştirme veya gerçekle çelişkili değildiler. orta sınıftan bir genç kız bir prensin gelip kendisi öpüp, evlenmesi yanılsamasına sahip olabilir, Bu mümkün de olabilir azda olsa da böyle şeyler gerçekleşmiştir,ama Mesih'in yeryüzüne gelip altın bir çağ başlatması çok daha küçük bir olasılıktır , bu inancın bir yanılsama olarak mı yoksa benzeri bir şey olarak mı sınıflandırması örnekleri bulmak kolay değildir. yani güdülenmde doyumun başlıca unsur olan inançlara yanılsama kazanır diyebiliriz, Böylelikle tıpkı yanılsamanın doğrulamayı hiç de değerli saymaması gibi biz de onun gerçeklik ile olan ilişkisini görmezlikten geliriz. Yaptığımız bu açıklamalarla yanılsamayı bu şekilde ortaya koyduktan sonra bir kez daha dinsel Doktorlar soruna dönebiliriz ,şimdi bu sanrıların tümünün hayal olduğunu ve kanıtlanamaz olduklarını , hiç kimse bunların gerçek olduğunu düşünmeye bunlara inanma ya zorlanamaz. bunların bazıları o kadar olasılık dışı ve dünyanın gerçekliği hakkında çabalayarak keşfettiğimiz her şeyle o kadar uyumsuzdur ki bunların çoğunun gerçeklik değeri konusunda bir yargıya varır ama bunları kanıtlayamaz, sırları gibi aynı zamanda Bilinmezlerde bunlara bilgimiz yeterli değildir. evrenin bilmecelerin çözümü bizim incelemelerimiz ile çok yavaş olmaktadır, bugün bilimin yanıtlayamadığı birçok sorun vardır, Ama dışımızdaki gerçeklik hakkında bize bilgi verebilecek tekyol bilimsel çalışmadır . Sezgi ve gözlemden başka, herhangi bir şeyden yardım beklemek yalnızca bir yansımadır. Sezgi ve iç gözlem bize zihinsel yaşamışsın yorumlanması güç ayrıntılarından başka bir şey veremez. dinselin çok kolay yanıt bulduğu sorunlar hakkında ise herhangi bir bilgiyi sunamayız, insanın kendi keyf-i iradesini yardıma gelip gene kendi düşüncesine göre dinsel sistemin şu veya bu bölümünün daha az veya daha fazla kabul edilebilir olduğunu ilan etmesi küstahça davranış olur , bu tür sorunlar bu şekilde davranmayacak kadar ciddiye alınmalıdır Bunlar kutsaldır da diyebiliriz.
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.