Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

104 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
-DÜŞÜş- Ağır felsefe içerir! yoğunlaşma probleminiz varsa ve ruh hali olarak iyi değilsiniz ileri bir tarihte okumanızı öneriyorum.Okudum bitti yorumlaması yapılacak bir kitap değil 100 sayfada ağır bir his akışı var bu yüzden çokça düşünce ve sorgulamaya itiyor insanı. En azından ben böyle hissettim. Camus görmezden gelinen,yok sayılan kusurların hayat üzerinden ele alınmasını sağlıyor ve insanın ansızın kendine bir ayna tutmasına sebep oluyor.Gösteride sınırlı yaşamlarımız iç dünyamızda hürlük buluyor .Ben bugün özgürsem mutlu muyum? insana değer katan Ölüm mü? ve daha birçok soru Kafamızda dönüp duruyor kitapda Hem o kadar varım hem de o kadar yokum ki ruhum daralıyor. İnsan hep başkasının ipini çeker kendi kusursuz dünyasını inşa ettiği izlenimini verirken Aslında biz kendi kusursuzlugumuzdan bahsederken eksenimizdekilerin kusurları dökeriz ortaya .Ben şahsi hislerimden çıkıp kitaba Gelecek olursam çağdaş dünya karşısındaki modern insanın bencilliği bir tokat gibi çarpıyor yüzümüze Eserde Clamence bizi bir barda karşılıyor ve başlıyor sizi mexico city sokaklarında gezdirmeye. Tabi bir yandanda anlatmaya başlıyor, eski deneyimlerini. Eski bir avukat yeni bir ağır ceza hakimi kendisi. Avukatlık dönemlerinde saygın bir avukattır hem de en tanınanlarından. Bir tepenin üzerinden herkese bakar, sahte erdemlerle gözlerini boyarmış toplumun. Bir sürü sahtelikler, düşkünlükler. Bir gün diyor öleceğimi anladım. İnsan olmak için yaratılmıştım." Diyor ve en büyük korkum kendi gerçegimin tek şahidi olmam.işte burda başlıyor hikayemiz tüm kusursuzlugunu/kusurlarını burda döküyor kahramanımız topluma düzene ve varoluşa burda atıflarda bulunuyor. Zaafı kadınlar mı dersiniz öyle diyor ama bu beni düşündürdü. İnsanların yargısından kaçın diyor Clemence, ancak en ufak bir yarada kan kokusunun yırtıcıları etrafına çekeceğini de biliyor. Ve ilk yarayı kendi kendine açıyor. Çünkü insan kendisini yargılanır bulduğu zaman herkes tarafından yargılanabilir hale geliyor. Başladığı bu kendini sorgulama ve hareketlerini yargılama sebebiyle insanın ikiyüzlülüğünün farkına varıyor ve samimiyetsizliği, insanın varoluşundaki yapmacıklığı keşfediyor ve düşüş başlıyor. Aslında insanın hayatta hiçbir şekilde rahat edemeyeceğini de gösteriyor bize. Ne tam ayakta durabilir haldeyiz ne yere büsbütün uzanabiliyoruz. “Veremli ciğerler kuruyarak iyileşir ve mutlu sahiplerini yavaş yavaş havasız bırakır.” Tıpkı iyileştiğini, modernleşerek uygarlaştığını sanarak içten içe ölen insanlık gibi... Velhasıl-ı kelam “Sonunda herkes bir yere gelir, ama dize gelmiş ve başı eğik olarak.” diyen Camus son tokatını da atarak bitiriyor düşüş eserini. Seçim sana kalsın diyor "Hepimiz her şeyde aşağı yukarıyız. Kesinlikle hepimiz her yerde aşagı yukarıyız insan olabilmektede . •ileri bir yaşta ileri bir bakış açısı ile tekrar okumak üzere kitaplığımda felsefe rafına kaldırıyorum çünkü bence bu bir felsefik eserdir.
Düşüş
DüşüşAlbert Camus · Can Yayınları · 201915,2bin okunma
·
28 görüntüleme
Kerim erol okurunun profil resmi
Bu kitabı okumadım ama Bulantı kitabını hatırlattı yorumunuz. Asıl alt metin kişinin nihayetinde yalnız, aciz ve güçsüz bir varlık olarak kendi var oluşmasının doğurduğu ve sonuç olarak var olmayı anlamlandırmaya çalışırken yaşanan kaygı olabilir mi?
Kitapveliisi okurunun profil resmi
Aslında bu tür kitapların genelinin alt metni bu gibi geliyor banada .arayıp arayıp hiç bir zaman kendi eksenimizi tam manası ile bulamamak
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.