Gönderi

S: Kavrayamadığım bir şey var. Siz Öz Varlık'tan bilge, iyi, güzel ve her yönden mükemmel olarak söz ediyorsunuz ve kişinin de onun bir yansıması olduğunu, kişinin kendine ait bir varlığı bulunmadığını bildiriyorsunuz. Diğer yandan, kişinin kendisini idrak etmesine yardım etmek için onca zahmete giriyorsunuz. Eğer kişi o kadar önemsizse, onun esenliği için bunca uğraşmak niye? Bir gölge kimin umurundadır? M: Siz bir ikilik (dualite) getiriyorsunuz, halbuki böyle bir şey yok. Beden vardır ve Öz vardır. İkisi arasında zihin. Öz, "Benim" duygusu halinde zihinde yansır. Zihin, işlenmemişliği, huzursuzluğu, ayırt edebilme yeteneğinden ve içgörüden yoksunluğu nedeniyle, kendisini Öz Varlık olarak değil, beden olarak kabul eder. Bütün yapılması gereken, Öz ile özdeşliğinin farkına varabilmesi için zihni arındırmaktır. Zihin Öz'le karışıp birleştiğinde, beden asla sorun çıkarmayacaktır. O her ne ise o olarak kalacaktır; bir bilme ve eylem aracı, içteki yaratıcı ateşin bir aleti ve ifadesi. Bedenin nihai değeri, onun tümüyle evren olan kozmik bedenin keşfedilmesine hizmet etmesidir. Siz kendinizi tezahür içinde keşfettikçe, kendi imgelediğinizden çok daha fazlası olduğunuzu keşfetmeyi de sürdürürsünüz.
·
1 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.