Yavuz Sultan Selim 1514 Yılında Ağrı'da bir yeniçeri hareketiyle karşılaştı. Yeniçeriler ümeradan bazılarının da teşvikiyle:
- Düşman yok. Harap memlekete nice bir seyahat ederiz, diye ayaklandılar. Aylardan beri türlü yoksunluk ve meşakkat içinde ilerlemekten usandıklarını gürültülü bir şekilde ifade ettiler. Hatta bir söylentiye göre Yavuz'un otağına kurşun attılar. Böyle gergin bir havada Yavuz soğukkanlılığını kaybetmedi.
"Ehlü iyal kaydında olanlara desturdur, geri, karılarının yanına gitsinler. Biz buraya geri dönmek için gelmedik. Rahat isteyen yola yaraşmaz. Bizi isteyip yolumuzda can ve baş feda edecek yiğitler ölümden havf etmez. Ölümden korkanlar geri dönsün. Düşmanla çarpışacak mertler benimle gelsin. Eğer içinizde er yoksa ben yalnız giderim" diye bağırdı.
Böylece Sultan, asi ruhlara derhal hakim olmak dirayetini gösterdi. Bu hareketiyle Şah İsmail'e karşı bir yenilginin önüne geçti. Zira birkaç gün sonra 23 Ağustos 1514'te Yavuz Sultan Selim Çaldıran'da İran ordusunu yenecektir.