açıkçası 110 sayfalık bir kitap omasına karşın özgün ağırlığı oldukça yüksek. zihnimin ağırlaştığını bile hissetmedim değil. kitap iki bölüme ayrılabilir. ilk bölümde zihin, düşünme aşamaları, fikrin yapısı vb. konulara değinir ki bu bölüm bana ikinci bölüme göre oldukça zorlayıcı geldi. anladığım kadarıyla da hafızayı salt biyolojik bir olgu olarak görenleri eleştiriyor. ikinci bölüm olarak da ahlakın niteliği, gelişimi ve önemi gibi mevzular hakkında ahkam kesiyor. açıkçası ikinci bölümde bence tartışmalı çok konu var. ama her halükarda oldukça zihin açıcı bir bölüm olduğunu da söylemeliyim. özellikle ahlak-din ilişkisindeki tutumuna kesinlikle katılmıyorum. ahlakı dinsiz düşünememesi bana çok ahlaklıca gelmedi. çıkar gözetmenin olduğu yerde ahlak olmuyorsa din ve ahlak nasıl bu derece ilişkili oluyor keşke kendisine sorabilseydim. ancak bireyin özgürlüğüne karşın toplumla yaptığı anlaşmada verdiği tavizler hakkındaki fikirler gerçekten önemli. kitap; toplum, kendi gelişiminin en yüksek noktasına ulaşmış, tüm enerjisini adeta kendini aşmak için yoğunlaştırmış doğadır, sözüyle noktalanıyor. velhasıl, bu konulara meraklı olanlara tavsiye edilebilecek bir çalışma.

Sosyoloji ve FelsefeEmile Durkheim · Pinhan Yayıncılık · 2015126 okunma

·

46 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.