Gönderi

584 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kitabında genellikle yalnızlıktan, umutsuzluktan, çılgın kalabalıklardaki keşmekeşten, karanlıklardan ve çoğunlukla soğuk günlerden bahseden Akbal'ın kitabı için öykü değil de deneme, anı, ya da tutulan günlükler olarak nitelendirilebilecek meseller bütünü denebilir. Dönemin siyasi koşullarına şöyle bir değinen, hayattaki tutkulardan çocuk geçmişlerden, eskiye duyulan özlemden, ve genellikle küçük objeler veya nesneler üzerinden toplumsal sağduyuyu geliştirmeye çalışan bir yazardır Oktay Akbal. 30'lardan 70'lere dek uzanan gel-gitli bir toplum yapısından bahseden Akbal, İstanbul'un nüfusunun 4 milyon olduğu dönem için sıkışıklık, adım atılmazlık ve her şeyin değiştiğini söyler. Günümüzde yaşasa buhranı nasıl olurdu diye düşünmedim değil:) Kalemi güzel, lakin yeni kitap okumaya başlayan gençler için daha etkili olacağını düşünüyorum. Hayatla ilgili çıkarımları, ders nitelikli konuşmaları ve toplumsal bakış açısı ile etkili olabilir. Ben dilini sevdim, kendisiyle konuşur gibi iç sıkıntılarından bahseden ince bir dili var.
Yalnızlık Bana Yasak
Yalnızlık Bana YasakOktay Akbal · Doğan Kitap · 202064 okunma
·
100 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.