Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

384 syf.
7/10 puan verdi
Herkese yeniden selam! Siz bunlar farklı günlerde okuyacaksınız ama Düzenbaz'dan hızımı almışken ben biriken yorumlara girişmeye devam ediyorum. Nefret Oyunu kitabını çoğunuz görmüşsünüzdür, gerçekten çok sevilen bir kitap oldu. Ben de başlarda okuma listeme almış, daha sonra çıkartmıştım. Ama sınıf arkadaşım Josh'un çok tatlı bir karakter olduğunu söyleyince ve hem de indirimde görünce merak edip aldım. Bu kitabı da yine rs döneminde okudum konusu eğlenceli ve hafif olduğu için. Kendisi benim rs'mi delip geçemedi ama yine de 3 gün içerisinde bitirdim. Kitabın neden bu kadar çok sevildiğini anlıyorum. Çünkü kitap klişe bir konuya sahip olmasına rağmen yazar gerçekten eğlenceli, sıkmayan ve güzel bir anlatıma sahipti. Ayrıca arkadaşımın dediği gibi Josh gerçekten çok tatlı bir karakterdi. Kitapta Josh ve Lucy adında, bir yayınevi şirketinde, iki farklı ceo için çalışan karakterlerimiz var ve bunlar tamamiyle birbirinden farklı iki karakter. Çünkü bu şirket esasında batmanın eşiğinden dönmek için birleşme kararı almış iki yayınevinin bir ürünü ve Lucy'nin eski çalıştığı yayınevi rengarenk bir yerken burası tamamiyle resmi bir kurum. Ve tabii ki, Lucy ve Josh birbirlerinden ölesiye nefret ediyorlar. Öyle ki Lucy'nin bilgisayar şifresi 'joshtansonsuzadeknefretediyorum'. Birbirleriyle rakabet etmek için uydurdukları bir takım oyunlar var ve birbirlerinden ne kadar nefret ettiklerini başkalarına ve birbirlerine göstermekten de asla geri durmuyorlar. Ancak bir gün işler değişiyor. Lucy Josh'tan nefret etmediğini fark ediyor ve biz de kitap boyunca ikisinin nefretten aşka dönüşen ilişkisini okuyoruz. Kitabı okurken sanki bir romantik komedi izliyormuş gibi hissettim kendimi. Asla bir kitap okuyormuşum gibi değildi. Sahneleri direk filmdeki yerlerine koyabiliyordum ve bu gerçekten çok hoştu. Kitapta geçen her şey yani o kadar klişeydi ki, asansör sahnesi, kırmızı rujlar ve paintball... Ama yazarın anlatış şekli aşırı eğlenceliydi. Bazı yerlerde gerçekten sesli bir şekilde epey güldüm, keyfimi yerine getirdi kitap. Ve romantik komedilerle ilgili pek bir geçmişim olmasa bile kitabın sonunu tahmin etmek beni gerçekten çok şaşırttı djdkjf. Yani aynı annemin dizi izlerkenki edasıyla 'ahaaaa,' dedim. Elimde bir çekirdeğim eksikti. 'Kesin böyle böyle olacak.' Ve öyle olunca da gerçekten şaşırdım çünkü biraz 'yok artık, sahiden de romantik komedi bu!!!!' diye düşündüm djkdklf. Kitabın TEK ve GERÇEKTEN SEVMEDİĞİM noktası Lucy'nin hal ve tavırları oldu. Kadını nesneleştirmek nasıl gerçekten kulağa iğrenç geliyorsa, aynısı erkek bedeni için de geçerli. Lucy Josh'un bedeninden o kadar, o kadar çok bahsediyor ki, bir süre sonra gözlerimi devirmeye başladım artık. Sürekli boyunun uzunluğundan, iriliğinden, kaslarından ve biraz daha kaslarından bahsediyordu ve bir süre sonra onun Josh için duygusal bir şeyler hissettiğine dair olan o hissiyatım gitti. Sondaki o konuşması hele... çok yapmacık geldi. Aynı şekilde en ufak, güzel dokunuşları bile direk cinselliğe çekmesi beni gerçekten baydı. Yeter artık dedim yani. Psikolojik rahatsızlığı var herhalde. Cidden böyle karakterlerden asla haz etmiyorum ve sevmiyorum. Josh'u ne kadar sevdiysem Lucy'i de o kadar sevmedim. Ki bu kitabı geçen sene okusam asla bu kadar yüksek bir puan vermezdim bile. Çünkü o zamanlar bir kitapta bu kitapta bulunanın yarısı kadar 'ONU İSTİYORUM' tarzı cümleler geçse direk soğurdum. Şuan öyle bir düşüncem olmamasına rağmen Lucy beni soğutmayı başardı yani. Ama Lucy'nin bu aşırı hastalıklı düşüncelerine rağmen Josh onun eksiklerini kapatıyordu. Ay, Josh'u gerçekten çok sevdim ya... Lucy'e 'kurabiye' demesi, birlikte oynadıkları oyunlar falan aşırı güzeldi. Ha bir de güller... salak Lucy. Josh'un kısımları okurken gerçekten yumuş yumuş oldum. Ve bu kitabı son anda 3 puan almaktan kurtaran tek şeyse, o son... Öyle ahım şahım bir şey değil, ama gönderme yaptığı nokta O KADAR güzeldi ki, ya da ben abartıyorum ama benim gerçekten ÇOK AMA ÇOK hoşuma gitti. Aşık oldum. Yüzümde kocaman bir gülümseme oluştu. Dedim ki, romantik komediye yakışır bir son... işte bu! Sürprizinin kaçmaması için yazmayacağım ama o son benim gözümde kitaba 1 puan kazandırttı işte. Çok güzeldi. Birkaç kez baştan okudum. Yazarın ikinci kitabını okumayı pek düşünmüyordum ama sanırım yine bir rs dönemindeyken başvurulabilir. Uzun zamandır yorum yazmadığım için de biliyorum çok kötü oldu ama yine de umarım o kadar da kötü değildir. Görüşmek üzere ^^
Nefret Oyunu
Nefret OyunuSally Thorne · Yabancı Yayınevi · 20182,246 okunma
·
107 görüntüleme
Gamze okurunun profil resmi
Yanlış hatırlamıyorsam bu kitabı iki yıl önce okumuştum ve aynı sebepten dolayı sinir olmuştum Lucy'ye. Josh'ın kasları, kasları Josh'ın, kasların Josh'ı, kas kas kas yeter be yeter yine sinir oldum kehdkwojdjd
summer okurunun profil resmi
evet ya cidden o kadar rahatsız edici ve kötüydü ki... sırf bedeni için birlikte oluyomuş gibiydi hiç sevmedim
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.