Alexandre Dumas Pere’in kaleminden, kalınlığıyla gözünüzü korkutan fakat elinize alınca da bırakamayacağınız müthiş sürükleyici bir kitap, Monte Cristo Kontu. Benim okuduğum Hasan Ali Yücel dizisindeki basımı ve çevirisi de çok çok akıcı ve açıktı. Ben kitabın geçtiği döneme ( 1. ve 2. Restorasyon Dönemi ) pek hakim olmadığım için ara ara sıkıldığım yerler oldu fakat o kısımlar bile son derece açık ve anlaşılırdı diyebilirim tanımadığım bazı isimler dışında. Benim naçizane fikrim bu kitapta da yine bir ön araştırma yapmanız kitabın daha keyifli olması adına. Konusuna gelecek olursak spoisiz bir şekilde; 19 yaşındaki Edmond Dantes istediği bütün mutluluklara ulaşmışken, 3 dostunun iftirası sonucu bunların elinden kayıp gitmesiyle büyük bir intikam yemini eder. Şimdi spoilerlı bölüme gelirsek: Edmond Dantes’in hayatı, “bir insanı öldürmenin en emin yolunun, ona bir orman köşesinde pusu kurmaktan ziyade onun hakkında bir şeyler yazmak olduğuna inanıyorum!” cümlesi ile dostu bildiği 3 adam tarafından karartılır. Bu üç kişi-Danglars, Fernand ve Caderousse- bir gün hep beraber bir masaya oturur ve Edmond’ın hayatını değiştirecek olan o iftira mektubunu yazarlar. Fernand bunu aşkı için yapar. Danglars, ihtirası İçin. Ve Caderousse sadece korkaklığı yüzünden karşı çıkmaz. Fakat hepsinin ortak paydası kıskançlıklarıdır. Nişan gününde apar topar dostlarının önünde tutuklanan Edmond son bir çare olarak savcı yardımcı Villefort’a gider fakat onun da tamamen kendi çıkarlarını gözeten, adaletin değil bencilliğin timsali olduğundan bihaber Edmond son tekmeyi de ondan yer. Ve böylece If Şatosundaki bilinmezlik, hiçlik, açlık, sinir krizleri, yalnızlık ve tükenmişlik dolu günleri başlar. Ta ki şans eseri tanıştığı kader arkadaşı Başrahip Faria ile tanışana dek. Faria, Edmond’a dost olur, sırdaş olur, akıl hocası olur, baba olur. Ona bütün hayat tecrübesini, bilgi birikimini yani kısacası çıktıktan sonra Monte Cristo Kontunu oluşturacak olan neredeyse bütün niteliklerini ona kazandıran kişi olur. Edmond Dantes, If Şatosuna 19 yaşında yoksul ve mutlu bir genç olarak girer. Sonunda çıktığında ise o genç ölmüştür. İçeride, zamanla kalbi katılaşır, göz pınarları kurur, surat ifadesi donuklaşır, acımasızlaşır. Bundan sonra iki şeye odaklanır; Faria’nın hazinesini bulmak ve o insanlardan intikamını almak. Faria’nın sonsuz hazinesi sayesinde artık her istediğini elde edebilecektir. Artık bambaşka biridir. Derin araştırmalar sonucu oyununu sahneye koyacağı yerin Fransa olduğunu öğrenir ve işe koyulur. Artık o, Monte Cristo Kontu’dur! Fransa burjuvasında büyük yankı uyandıran Monte Kristo Kontu herkes için bir gizemdir. Fransızlara göre o; hayranlık uyandırıcı, yakışıklı, zeki-hatta daha da abartıp onun semavi bir varlık veya bir vampir olabileceği bile konuşulur- son derece zengin, donuk, dost, kimyacı, doktor, gittiği her yerde korku ve merak uyandıran ve daha binlerce niteliği olan bir insandır. Yavaş yavaş aralarında intikamını alacağı kişilerinde bulunduğu bu ortama dahil olur. Yani anlayacağınız dostlarını yakınında, düşmanlarını daha da yakınında tutar. Ve bu sefer kader değil Monte Cristo Kontu’nun bizzat kendisi ağlarını örer. Her ne kadar spoilerlı inceleme desem de ben yine de buradan sonrasını yazmayacağım. Umarım buraya kadar incelemem size yardımcı olur. 7’den 70’e herkese tavsiye ediyorum. Şimdiden iyi okumalar.

Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)Alexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202025,9bin okunma

·

62 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Bilge