Gönderi

Her şeyi genel bir kalıba indirgemeye yönelik bu eğilim, bireysel özellikleri ayırt etme ve tanımlama yetisini hiç kazanamamış ortaçağ zihniyetindeki temel bir zayıflık olarak telakki edilmiştir. Bu öncülden yola çıkarak Rönesansı bilindik şekilde şöyle özetleyebiliriz: Bireyselciliğin gelişinin haklı çıkarılması. Ancak temelde bu antitez isabetsiz ve yanıltıcıdır. Ortaçağda spesifik özellikleri idrak etme melekesi ne düzeyde olursa olsun, insanlar her zaman bilinçli olarak ve bir amaca binaen onları genel bir ilke altında toplamak için tekil nitelikleri ve şeylerin ince ayrımını gözardı etmişlerdir. Bu zihinsel eğilim köklü bir idealizmin sonucudur. İnsanlar her zaman ve münhasıran genel anlamı, mutlakla olan bağlantıyı, ahlaki idealliği, bir şeyin nihai anlamını idrak etmeye yönelik vazgeçilmez bir ihtiyaç duymuşlardır. Önemli olan kişisel olmayandır. Zihin tekil gerçekliklerin değil, modellerin, örneklerin ve normların peşindedir.
Sayfa 248Kitabı okudu
37 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.