Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

12 Martın en sıcak günlerinde Davutpaşa Kışlası… Koğuşlardan birinde her gün hararetli bir koşuşturma yaşanıyor. Davutpaşa’da görevli subaylar ve assubaylar ellerinde kitaplarla koğuşa giriyorlar. Balıkçı kazağıyla bir masanın başında oturan iri kıyım adama yaklaşıp ellerindeki kitabı uzatıyorlar. Kendilerinin, annelerinin, eşlerinin, kardeşlerinin isimlerini verip imza istiyorlar. Yazar imzalıyor. Kitapları çoğu zaman evlerinden getiriyorlar, kimi zaman da yazarın eşinden rica ediyorlar, ziyaret günlerinde o temin ediyor. Ama, hazıra dağ mı dayanır? Kitaplar tükeniyor. Ama istekler tükenmiyor. Neden sonra birinin aklına geliyor. Tutuklu olanlar yalnızca yazarlar değil ki!.. Aynı kışlanın mahzenlerinde, yazarlarla birlikte kitaplar da derdest edilmiş, yatıyor. ‘Toplatılmış kitaplar’ yazarı tarafından imzalanıp özgürlüklerine kavuşuyorlar. Bu olay belki de yalnızca Türkiye’ye ilişkin bir paradoks, hatta tuhaf bir durumdur. Ama aynı zamanda, Türkiye’ye ilişkin bir umuttur da… 12 Mart’ın en sıcak günlerinde, kışlada kitabını imzalayan irikıyım adam Yaşar Kemal, imzalatanlar da onu orada tutmakla görevli subaylardır.
Sayfa 116Kitabı okudu
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.