Halamın ona benzetildigim yıllardaki yaşına yaklaştıkça, bu benzerlige aklım yatmaya başladı. Mesela halam rahmetli sohbet etmeyi severdi. Sohbet sırasında sözü ele geçirip de bir hikaye anlatırken küçük hikaye sokaklarına da dalardı ama bu küçük sokakları canla başla tasvir ederken ana hikayeyi asla ihmal etmezdi ve her zaman ustalıkla dönüş yolunu buldugu için dinleyenleri sıkmazdı. Ben de seviyorum uzun uzun sohbet etmeyi ve bir de bakıyorum ki söz sırasını ele geçirmişken gereğinden çok konuşmuşum, gereğinden çok açmışım kendimi, karşımdaki can kulagıyla dinliyor diye ona bunu borçlanmışım gibi bir duyguyla.....