Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Kleptomani ve İslam’ın hırsıza verdiği ceza
Bir hırsızın Kleptomani ( çalma hastalığı ) hastalığı varsa, dinin hırsızlık için verdiği ceza boşuna mı olmuş olur? Kuran’da hırsızlık için el kesme cezası vardır. Bu cezanın caydırıcılığı yüksek olduğundan dolayı insanların güven içinde hissettikleri, hırsızlıktan korkmadıkları, daha huzurlu bir toplum vaad ettiği söyleniyor. Bunu denemeden göremeyiz fakat kişinin kleptomanisi varsa ve hırsızlığa bağımlı ise ne olacak? Kleptomani ilaçla tedavi edilebilirken insanı neden cezalandıralım? Cevap: Dürtü Kontrol Bozuklukları Kleptomani, çalma hastalığının daha ilerlemiş ve Dürtü Kontrol Bozukluğu oluşmuş halidir. Bir bağımlılık hastalığıdır ve davranışsal bir bozukluk olarak kabul edilir. Her hırsız kleptomani hastası değildir, kleptomani çok nadir görülür. Hastalar ihtiyaçları olmadığı halde az değerli eşyaları çalarlar. Bu çalma ilk başlarda beyinde ödül mekanizmasını canlandırır ve bu hastalıklı davranış gitgide sürekli bir ödül arayışı (reward-seeking) haline dönüşür. Fakat ego-distonik (sonradan rahatsızlık verici) ve kompulsif (zorlayıcı) etkileri de vardır. Kleptomaniye kendi rızası ile mi bağlandı? Psikolojik tedavi yöntemleriyle veya beyine etki eden ilaçlarla tedavi edilebilmesi, henüz çok aşama kaydedilmemişse de mümkün olabilir. Fakat burada cezai mükellefiyet konusunda dikkat edilmesi gereken tek nokta bunun psikolojik bir rahatsızlık olup olmaması değildir. Diğer incelenmesi gereken bir nokta da hastalar bu psikolojik bağımlılığa kendi kendilerini mi müptela ediyorlar ve bu alışkanlık gitgide bir bağımlılık hastalığı haline mi geliyor? Kleptomani sonradan kazanılır Araştırmalar kleptomaninin buhranlı çocukluk yılları geçirenlerde, seksüel depresyon yaşayanlarda vb. durumlarda daha çok ortaya çıktığını gösteriyor (FR Talih, 2011; Grant, 2002). Yani diğer dürtü kontrol bozuklukları gibi doğuştan gelmiyor ve sonradan kazanılan bir hastalıktır. Kişinin özgür iradesiyle kötüyü tercih etmesiyle kazanılan bir hastalıktır. Tabi ki zor çocukluk yaşayanların veya depresyon geçirenlerin hepsi bu hastalığa yakalanmıyor, sadece çok az kişi bu dürtü bozukluğuna müptela olacak kadar çalma işini tekrarlayıp ileri gidiyorlar. Kleptomani’de şuur yerindedir İslam dininde aklı ve şuuru olmayan bir insan yaptıklarından sorumlu değildir. Fakat Kleptomani (çalma deliliği) aklın ve şuurun olmaması hali değildir, dürtü kontrol bozukluklarından biridir. Eğer kleptomaniyi cezai sorumluluktan muaf tutacaksak örneğin tecavüz dürtüsüne hâkim olamayan bir sapığı veya öldürme dürtüsüne hâkim olamayan bir caniyi de cezai sorumluluktan muaf tutmamız gerekirdi. Fakat içindeki öldürme dürtüsüne hâkim olamayan bir insanı dürtü kontrol tedavisine alsak bile böyle bir insanın masum olduğunu aklıselim düşünen hiç bir vicdan kabul etmez. Çünkü o dürtü bozukluğu sonradan kazanılan ve artık kontrol edilemeyen bir hale dönüşmüştür. İnsanlara zarar veren bağımlılık hastalıkları İlk cinayetini işleyen bir câni cinayetinden haz alıp, hastalık haline dönüşecek şekilde cinayetler işlemeğe devam etmişse ve artık öldürme dürtüsünü kontrol edemiyorsa bu insanın iradesini yanlış kullanıp etrafına verdiği zararların bir bedeli olmayacak mıdır? Veya tecavüz etme bağımlılığına kendini müptela eden sapık bir insan kendi iradesiyle yaptığı ilk tecavüzde aldığı hazdan dolayı, ikincisine üçüncüsüne doğru ilerlemiş ve kendini tecavüz bağımlısı yapmıştır ve artık diğer bağımlılıklar gibi bu dürtüsüne engel olamamaktadır. Yazarın önerisi: 99# Evrenin genişlemesi Kuran'da geçer mi? Bağımlılıklar çoktur; Örneğin içki bağımlılığı, porno bağımlılığı da insanların kendi iradeleriyle bulaşıp sonra da işin içinden çıkmakta zorlandıkları bağımlılıklardır ama diğer insanlara doğrudan bir zararları olmadığı için dinen bir yaptırımları da yoktur. Bunun yanında insanlar akılları olmazsa yaptıkları fillerden sorumlu değildir dedik ancak akıllarını kendi iradeleriyle kapattıkları durumlarda da hem dini kanunlar hem insan kanunları önünde sorumluluktan kurtulamazlar. Akıl kapanıklığına bir örnek Bir insan kendi iradesiyle zil zurna sarhoş olsa sonra o sarhoşlukla bir cinayet işlese hukukumuzda bu adam masum görülüyor mu? Peki neden görülmüyor? Oysaki bilinci kapalı idi ve yaptığı işin sonucunu idrak edecek akli melekeleri kapalı idi. Masum görülmüyor, görülmemesi de lazım, çünkü o aklı kapatmayı da kendi isteği ile tercih etti. Aklını kapattıktan sonra yaptıklarının da elbette bir bedeli olmalı. Dürtü bozuklukları iradeyi yanlışta ısrar ettirmenin sonuçlarıdır Benzer şekilde dürtü bozuklukları da insanların hayatları boyunca kendi iradelerini yanlış kullanmaları sonucu gitgide iradelerinin kontrolünün kendi ellerinden çıkmasıdır, fakat sarhoş örneğinde olduğu gibi buna kendileri yol açtıkları için yaptıkları fiillerin sorumluluğundan masum değillerdir. Tıpkı suç fiillerine bağımlı olan her dürtü bozukluğu gibi hırsızlığa karşı oluşan dürtü bozuklukları da masum değildir. Üstelik sarhoş kişi suç işlerken aklı kapalı iken kleptomani bozukluğu oluşan insanın akıl melekeleri de açıktır. Suç işlememek onun için zor olsa da iradesi henüz tam elinden çıkmamıştır. Ankebut 38: “…Şeytan, onların yaptıklarını onlara güzel gösterdi de onları doğru yoldan saptırdı. Hâlbuki onlar, (hak ve hakikati) görebiliyorlardı.” Sonuç Alkol bağımlılığına yakalanan bir insanın zor da olsa iradesiyle içmeyi terk etmesi gibi bu insanlar da çalmayı kendi iradeleriyle terk edip, git gide bu bağımlılıktan kendilerini kurtarabilir ve kendilerini rehabilite edebilirler. Psikiyatrların yaptıkları ise onlara bu iradeyi göstermede yardımcı olmaktır. Bu açıdan kleptomani insan yapımı kanunlarda da ceza indirimine konu olmamalı fakat ceza müddeti boyunca da psikolojik ve tıbbi destekler ihmal edilmemelidir. Hırsızlık konusunda ilahi bir emirden gelen ciddi bir cezanın ise toplumda caydırıcılığı çok yüksek olacağı, böylece insanların kleptomani hastalığına yakalanmalarının da önünü keseceği, İslam’ın diğer emirleri olan zekat, faiz yasağı ve dürüstlük ile beraber uygulandığında daha güvenli ve huzurlu bir toplum oluşturacağı da açıktır. Kaynaklar ve ileri okuma Talih, F. R. (2011). Kleptomania and potential exacerbating factors: a review and case report. Innovations in Clinical Neuroscience, 8(10), 35. Grant, J. E., & Kim, S. W. (2002). Temperament and early environmental influences in kleptomania. Comprehensive psychiatry, 43(3), 223-228. Blum, A. W., & Grant, J. E. (2017). Behavioral Addictions and Criminal Responsibility. The Journal of the American Academy of Psychiatry and the Law, 45(4), 464-471. therecoveryvillage.com/mental-health/k... healthline.com/health/stealing Grant, J. E. (2006). Kleptomania. Grant, J. E. (2003). Family history and psychiatric comorbidity in persons with kleptomania. Comprehensive psychiatry, 44(6), 437-441.
··
142 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.